evde, caddede, parkta hiç fark etmez, sevgili acısına bile gerek duymaksızın sadece insanın kendini yalnız hissetmesine yettiği bir anda dinlemesi gereken bir şarkıdır. şarkının dinginliğiyle gözlerin kapatılmasının ardından gelen düşüncelerle gözden iki damla yaş düşmesi mümkündür. özellikle son kısmında.
i'm so hollow baby, i'm so hollow
i'm so, i'm so, i'm so hollow.
Harika ötesi james blunt şarkısı...
daha yavaş söylense çok daha iyi olabilecek parça..
şarkının en son kısmı can alıcı ve tüm parçayı özetleyecek cümlelerdir...
****************************
I'm so hollow, baby, I'm so hollow. (Çok kötüyüm bebeğim,çok kötü)
I'm so, I'm so, I'm so hollow. (Ben,ben,ben çok kötüyüm)
****************************
mutlu bir anınızda bile goodbye my lovers goodbye my friend sözlerini duyunca dursakamanıza ve bir süre hayatın anlamını düşünmenize, mutsuz bir anınızda dinlediğinizde ise sihirli kelime goodbye deyip, telefon rehberindeki herkese goodbye mesajı atıp, kendi kendinizi intihar etme isteği uyandıran nadide bir parça. öyle ya da böyle, intihar da olsa ecel eceldir canım.
her dinleyişimde Beynimi uyuşturan beni kıvrandıran şarkı.
"it's my dreams you take" dediğinde ise içimden bir parça halıya akıyor. james bu şarkıyı yazmakla ocağıma incir ağacı diktin.
bol ışıklı ve sıcacık bir günde, kahvaltı sonrası sorumluluklara başlayacakken sizi durdurup yaralarınızdan başlayarak dağıtan hemen u dönüşü yapmanızı öneren şarkıdır. artık bir kahvaltı sonrası her şey farklıdır.
duygusu yoğun,ardı ardına dinlenebilecek,geçmişime kısa bir yolculuk yaptıran beni benden alan şarkı. bu sözlerin kendi için söylenmiş olmasını kim istemez ki
şuanda yine dinnliyor oldugum cevirisini okuırken agladıgım james'n söyleyişinden herşeyinden etkilendiğim eşsiz parca. kendımden birşeyler elbet buldum belkide birinden vizi söylenebilecek en güzel parçalardır. seni ağlarken gördüm seni gülerken gördüm Seni kısa bir süre uyurken gördüm.
melekler şehri filminin unutulmaz soundtrack lerinden biridir. defalarca dinlenmelidir. özellikle yağmurlu bir günde elde bir fincan sıcak çayla ofisinden şehri izlerken fonda çalan parça insanı alır, götürür...
ota boka çalınan klasiklerden. bu şarkıyı bilmeyen ya da melodisini hiç duymayan varsa iddia ediyorum ki toplumdan yalıtılmış asimile bir hayat sürüyordur bugüne kadar. ot herif!
bir nevi bir veda havası. en az onun kadar acı verir, ağlatır.
Umursarsan sadece senin için burdayım
Kalbime dokundun, ruhuma dokundun
Hayatımı değiştirdin ve bütün hedeflerimi
...
Güle güle aşığım
Güle güle arkadaşım
Sen tektin
Sen benim için tektin
Ben, ben, ben çok kötüyüm