bir misket terimidir, özellikle iç anadolu bebeleri tarafından oldukça sık kullanılır. baş yada tumba oynarken kalan son misketin arkasına ayakkabının altı bir duvar şeklinde konulur. enekeyi yerden yuvarlayarak değilde, havadan direk o yerde kalan son misketin tepesine doğru bir atış yapılır.
vurunca bir zikim oluyor mu? yok lan ne olacak, sanki 50 misket veriyorlar mına koyim, yine o vurduğun tek misketi alırsın ama verdiği karizmanın haddi hesabı yoktur, belki kızlar falan peşinden koşmuyor "aaa bu bizim mahallenin en iyi gondikçisi" demiyorlar ama en azından erkekler arasında belli bir saygınlığın oluyor. bir nevi, mahalle maçlarında rakipten bacak arası almak yada batakta king yapmak gibi bir şeydir.
aslında bu gondikçiler çok da iyi misket oynamazlardı, sadece gondik olayında iyilerdi. her oyunda yütülüp giderlerdi ama sanki yütmüşler gibi hava olurdu, bir şekilde namım yürüsün havasında ki insanlardı, başkalarından övgü dolu sözler duymak hoşlarına giderdi. kayseri erciyes'in güzel futbol oynayıp 3 puan alamaması gibi bir şeydi bunların durumu da...halbuki önemli olan 3 puanı almaktır zira gold smith'e göre de öyle olmalı ki "başkalarından övgü bekleyenler, mutluluklarını başkalarının eline bırakmış zavallılardır." der. böyle bir entryde bu sözün ne işi var mına koyim, ben ne bileyim lan aklıma geldi yazdım işte...
misketle yukarıdan yapılan bir atış türüdür. misket baş parmak ve işaret parmağı arasına alınır azizim, atış açısı biraz dik olmalıdır, hülasa; misket hedefe giderken gülle gibi aşağı doğru çökmelidir.