topun balon gibi olması, vuvuzelaların tüm futbolcuların yaratıcılığını köreltmesi, afrikanın rakımı falan derken bu liste uzar ama 3 gol atan futbolcu golden shoe'yu kapar. nerde final çalışmadığım kupalar, nerde maçtan sıkılıp ders çalıştığım bu kupa.
taktik oyunlar, ilk oyunlar, puana oynuyor adamlar. ünlü alman hoca franz beckenbauer söyle birsey dedi "bu dünya kupasi hemen hemen ilk defa oyuncularin "tribünlere oynamadiklari" dünya kupasidir"...bu tespit önce cok garibime gitti. biraz düsündüm, yanlis degil.
hersey taktik.0-0 beraberlik bir puan 1-0 galibiyet 3 puan demek. futbolcular bu kafayla oynuyorlar bu dünya kupasinda. o 1-0 larla dünya sampiyonu olur, bir "ünvan" sahibi olursun.
haaa tribünler ilgiyi azaltirlarsa daha fazla gol atmaya azmederler o da ayri tabii.
kötü olanlar degil, iyi olanlarin da 0-0 1-0 gidiyor olmasi gayet enterasandir. bir de o var. ama bu aksam brezilya- g.kore maci da 0-0 biterse, ya da brezilya 1-0 la yetinirse, beckenbauer ´in o söylemine tamamen hak verecegim.