kendisini kenan pars sanan gandalf zırvası. değerli dostum para ve büyüden değerli gerçekler de var bu hayatta. kör kuyularda balroglarla fiyaka yapmaya benzemez.
cevap ise gandalf dan...
bak beyim, sana iki çift lafım var. koskoca adamsın. paran var, büyün var, herseyin var. binlerce kişi calışıyor emrinde. yakışır mı sana ekmekle oynamak? yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu, karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? ama nasıl yakışmasın! sen değil misin öz gollumuna bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor. ama ben boşuna konuşuyorum. sevgiyi tanımayan adama, sevgiyi öğretmeye çalışıyorum. hıh, sen, büyük patron, büyücüler, fabrikalar sahibi saruman bey! sen mi büyüksün? hayır, ben büyüğüm! ben, gandalf usta! sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gollumuma hiçbir şey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimizr büyüyle değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? dokunma artık aileme! dokunma çocuklarıma! dokunma oğluma! dokunma gollumuma! eğer onların kılına zarar gelirse, ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, gandalf usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni! anlıyor musun, vururum ve dönüp arkama bakmam bile!"