televizyona bakmıyor olabilen; kulağında kulaklıkla başka şey dinleyip arada bir tv'ye göz attığından, golü kaçırmış olabilecek şahıs; tuttuğu takımın değil karşı takımın gol atması nedeniyle sevinmesi için gerekçe bulamayan adam;
karşı takımı tuttuğu halde tiribünlerde yanlış safa düşmüş bir bahtsız fanatik kişisi belki;
kendisi beşiktaş'ı, karısı galatasaray'ı tutarken ikiz kızları fenerbahçeli olduğu için, onları maça götürmek durumunda kalan, fanatik olmayan, demokrat bir babanın, kızlarının gol sevincine abartılı olmayan desteği de bu çerçevede yorumlanabilir;
belki futbolu hiç sevmeyendir; futboldan hiç anlamayandır;
futbola ve onun kitleler üzerindeki etkisine kızandır;
modaları izlemeyen, satıcının "beyefendi ama bu yıl bu moda" dediği bir malı asla almayan; herkes mersin'e giderken kendisi van'dan el sallayandır;
özünü dünyalı saydığı için herhangi bir kentin ya da ülkenin takımını tutmak gibi bir yükümlülükten kendini azade sayandır;