bir müzik aletidir. 18. yüzyılda benjamin franklin tarafından mekaniksel versiyonu icat edilmiş ve armonica adını almıştır. italyancada armonica harmoni demektir. parmakların ıslatılmasından sonra dönen düzenek üzerindeki bardaklara sürterek ses çıkarılır. franklin'in pedallı versiyonunda yatay olarak 37 kase demir bir dingile tutturuldu. bu pedal ayakla dönüyordu. ses ıslak ellerle kenarlara dokunularak çıkarılıyordu. kenarlar akord etmek için farklı renklere boyanmıştı. a'nın koyu mavi, b'nin mor, c'nin kırmızı, d'nin turuncu, e'nin sarı, f'nin yeşil, g'nin mavi ve tesadüfel gelen bemol ve diyezler beyazdır.
18. yüzyılda bu enstrümanın popülerliği çalanları ve dinleyenleri delirttiği, hastanelik ettiği iddiası nedeniyle azalmıştır. bu konuda bilinen çoğu rivayet alman kaynaklıdır. bu örneklerden biri alman müzik bilimci friedrich rochlitz'dir. allgemeine musikalische zeitung'daki bir yazıda enstrümanın insanı melankolik bir ruh haline sokarak depresyona sürüklediğini iddia etmiştir.
söylenenlere göre enstrümanın yanındayken dinlenmediği sürece hoparlörden dinlemek yolu ile olumsuz bir etkisi olmamaktaymış. ancak hoparlörden bile dinlense birkaç dakika sonra kafada uğultu yaptığı bir gerçek. tabii bu durum hoparlörlerin enstrümanın frekans aralığındaki sesi işleyemiyor olmasından meydana gelen cızırtı nedeniyle de olabilir. sonuç olarak bir kere dinlemekten zarar gelmeyecek farklı bir enstrümandır.
hakkındaki 'adamı delirtiyomuş olm adamın amına koyuyomuş'vari yorumlar ise yalandır. gayet huzur verir. fakat evet uzun süreli dinleme sonrasında beyninizde bir şeyler hissediyorsunuz. fakat bu ağırlık da olabiliyor hafiflik ve rahatlık da. bu yüzden önyargılı olarak beyninizin sikertileceği kanısıyla yaklaşmayınız mevzubahis enstrümana.
Bu alatın sesini merak eder isen, ince bir şerab kadehini bulaşık detarjanı ile gıcır gıcır yıkayub, sonra parmağunu kadehin kenarına döndüre döndüre süresün. Uğul uğul duyduğun seda işte o sesdür.
dinledim, sesi çok hoştu. hiçbir şey de olmadı. sonra video yorumlarında bir sürü saçma şey okudum. yok hasar verir, yok işitme kaybı yapar, deli eder, beyne anal seks yapar... sonra bir daha dinledim, tuhaf oldum. psikolojik yani. çok seviyoruz bilim-kurgu olayını. geçmişte kilise özgün müziği her alanda yasaklamıştır. müziğin sadece kilisede icra edilmesini doğru bulmuştur. yasağın delirtmeyle falan alakası yok. belki yasak bile yoktur. inanmayınız.
bildiğim kadarıyla kullanımı hala yasak olan enstrüman. psikolojik mıdır bilmem ama enstrümanın sesini duyduktan sonra, beynimde bir hareketlenmenin olduğunu hissettim. beyinde hasar bıraktığı doğru olabilir. aman dikkat *
benjamin franklin abimizin icat etmiş olduğu enstrümandır. çıkardığı sıra dışı sesler dolayısı ile klise tarafından zamanında yasaklanmıştır. hiç bir korkutucu yanı yoktur hatta izlediğiniz o harry potter film serisinin hemen hemen hepsinin film müziklerinde bu alet kullanılmıştır. alışık olunmadığından ötürü ürkütücü gelir lakin mükemmeldir.
2 gündür dinlediğim ve beynime hiçbi etkisi olmayan mükemmel enstrümandır. delirttiği söylenir, ama şahsımda hiçbir zararının belirtisi bile yoktur. veya sorun bendedir, ben bilmiyorumdur.
Cam armonika 1740'lı yıllarda Londra'da irlandalı müzisyen Richard Puckeridge tarafından içi farklı miktarda dolu cam su kadehleri ile gösteride kullanıldı. Benjamin Franklin, 1758 yılında ingiltere Cambridge'de Edmund Delaval'ı içi su dolu cam kadehleri çalarken gördükten sonra bu müzik aletinin yeni versiyonunu icat etti.
Franklin'in icat ettiği yeni versiyon, demir çubuk üstüne yatay olarak geçirilmiş 37 cam silindirden oluşur ve ayak pedalı ile demir ekseninde döner, ve nemlendirilmiş parmaklarla cama dokunarak çalınır.
Mozart, Hasse, Bach,, Beethoven, Donizetti, Strauss ve yüzden fazla besteci cam armonika
için beste yapmıştır.
Cam Armonika depresyonda olan ya da ruhsal durumu bozuk olan kişiler için çalınması ve dinlenmesi tehlikelidir.
not; Sizin için kendimi feda ettim ve dinledim, dinledikten sonra başıma ağrılar girdi, kesinlikle dinlemeyin.