gişe memuru

    48.
  1. Serkan ercan'ın ve nergis öztürk'ün döktürdüğü filmdi.
    6 ...
  2. 34.
  3. iyi ki sözlüklerde ve video paylaşım sitelerinde yapılan yorumlara kulak asmadan izlemişim dediğim filmdir. neredeyse yorum yapanların yüzde doksanı beğenmemiş ve yerin dibine sokmuş. ne kadar beğendiğimi kelimelerle anlatmam mümkün değil. hayatın ta kendisi bir film.
    5 ...
  4. 40.
  5. serkan ercan'ın muhteşem oyunculuğuyla göklere çıkartılması gereken filmdir.

    --spoiler--
    -kimsin sen?
    -10 ver 7 vereyim biletini keseyim düğmeye basayım.
    20 ver 16 vereyim biletini keseyim düğmeye basayım.
    50 ver 46 vereyim biletini keseyim düğmeye basayım.
    ben buyum baba gişe memuru'yum.

    --spoiler--
    4 ...
  6. 39.
  7. insana "kendine bir bak, hayallerine ne kadar uzaktasın?" diye soran ve sorgulatan bir film.

    filmin en önemli repliği şuydu sanırım: "küçükken ne olmak isterdin? " . gişe memurluğu monoton bir meslek olduğu için seçilmiş burada ama hayallerinin kilometrelerce uzağında o kadar çok insan var ki : bankacı, öğretmen,şarkıcı ya da her neyse.

    o eski külüstür araba üzerinden çocukluğuna dönmeye çalışan bir gişe memuru. ne de olsa o zaman halen hayaller kurulabiliyordu daha çocuktu. ellerinden kayıp gitmemişti hayatı..

    net bir şekilde ifade etmese de annesinin ölümü ile babasının bir alakası var. bunu babasına olan nefretinden hissettim. yanılıyor olabilirim elbette ama kenan'la babası arasında ki bu diyalogsuzluk bunu çağrıştırıyor bana.

    gelelim sonuna, bir sinema filminde sonun vurucu şaşırtıcı olması gibi bir beklentim hiç olmaz. hatta en az merak ettiğim şey sondur. çünkü yönetmenler söyleyeceklerini her zaman sona bırakmazlar. filmin içerisinde anlatacağı her şeyi anlatmış ve izleyici tatmin etmiş olabilir. bu da öyle bir filmdi. üstelik cinnet sahnesi gayet doyurucuydu.

    son söz: herkese hitap etmez ama bu tarz filmleri izlemekten keyif alanlar için mükemmel bir ziyafet diyebilirim.
    4 ...
  8. 18.
  9. bir gişe memurunun ya da bu mesleğin sıkıntılarının anlatılmaya çalışıldığı bir film değildir! insan psikolojisini anlatmaktadır. bir insanı hayattan uzaklaştırıp, kendi içine kapatırsanız, sonunda dünyadan daha farklı bir hayatı yaşamaya başlar. bu insanlar da bize tuhaf gelir ve hatta bazen onları suçlarız neden böyle davranıyorlar diye; beğenmeyiz ve bizim olmasını istediğimiz şekilde ilerlesin isteriz hayatları, fakat farkında değilizdir, çoğu zaman, kendi hayatlarına hapsolmuş bu adamları biz yaratırız.
    başarılı bir film emeği geçen herkese teşekkürler. aldığı ödüllüleri hakediyor.
    4 ...
  10. 30.
  11. bu yil izledigim en iyi filmdir. baska aciklamasi yok benim icin.

    edit: hersey bir zamanlar anadolu'da ya kadardi.
    4 ...
  12. 14.
  13. 10 ver 7 vereyim biletini keseyim düğmeye basayım,
    20 ver 16 vereyim biletini keseyim düğmeye basayım,
    50 ver 46 vereyim biletini keseyim düğmeye basayım...
    ben buyum baba gişe memuru'yum.
    4 ...
  14. 32.
  15. "10 ver 7 vereyim, biletini keseyim, düğmeye basayım,20 ver 16 vereyim, biletini keseyim, düğmeye basayım,50 ver 46 veriyim, biletini keseyim, düğmeye basayım,ben buyum baba,gişe memuruyum." repliğiyle akıllara kazınan psikolojik film.
    3 ...
  16. 52.
  17. Tolga karaçelik’in ilk uzun metraj filmi. Hep aynı işi yapmaktan ve hep aynı cümleleri söylemekten sıkılmış, robotlaşmış ama robotlaşırken de delirmemeye çalışan bir adamın hikayesi.

    --spoiler--

    Film, dünyaya bir meteorun düşeceği haberiyle başlar ama kimse bunu tepki vermez, işte filmin bize baştan göstermek istediği insanların ne kadar makineleştiği/robotlaştığı. Yine aynı şekilde kenan’ın her gün işte, evde, beberde söylediği aynı cümleler de bize bunu gösteriyor. Sürüldüğü afar’ın arafın anagramı olamsı da güzel olmuş. Daha yazacaktım da üşendim. Sonuç güzel film.

    --spoiler--
    2 ...
  18. 15.
  19. son yıllarda şaha kalkan türk sinemasının yüzakı örneklerinden biri daha. anayurt oteli havasını solumamak güç.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük