giysilerin kollarına dikilen; bir kısmı hiç açılmayan, bir kısmı da açılıp kapanmasına rağmen gereksiz minik bir yırtmaçta yer alan düğmelerdir.
nedendir peki efendim, neden kola düğme dikilir?**
napoleon'a dek kol düğmesi yoktu, hatta napoleon taa waterloo'ya gidip ruslara saldırmasaydı, kol düğmesi hiç var olmayacaktı...
o kadar soğuğa alışkın olmayan fransız askerinin tümü nezle olmuş. hepsinde mendil bulunmadığı için burunlarını kollarına silmişler, kolları af buyurun sümükten kayış gibi olmuş. napoleon de bu mide kaldırıcı duruma dayanamayarak tüm üniformaların kol kısımlarına dirsekten kolağzına dek tümüyle kapatacak şekilde düğme dikilmesi emrini vermiş. askerler bundan alınmasın diye, mendili olan subayların üniformalarının kollarına da dirsekten kolağzına dek iki sıra düğme diktirmiş. subayın rütbesi yükseldikçe düğme sayısı azalmış. kendi üniformasının kollarına da ikişer düğme ekletmiş.
çevredeki yalakalar da, iktidardaki kişinin her şeyini taklit etmeyi marifet saydıkları için, hemen kendi kollarına düğme dikmeye başlamışlar.
bir şey moda olur da kadınlar durur mu; askerlikle hiç ilgisi olmayan, üstelik envai çeşit dantelli, parfümlü mendili bulunan kadınlar da sanki burunlarını kollarına sileceklermiş gibi kollarına düğme dikmişler.
moda canavarı da bu düğmeyi yakalamış; biz hâlâ kolu düğmeli giysiler giyeriz bu yüzden, fransız askeri nezle oldu diye bizim kolumuzda düğme vardır...