bütün izlerini topladığından emin
kalan tek kokusudur.
o da uçmasın diye açmazsın kapıyı pencereyi
soluk almazsın belkide
gitti. bıraktığı anılarını pervasızca saçarak .
biraraya getirmek istemediğim ve her terkediliş sonrasında yerine farklı bi kelime uydurabilirmiyim diye düşündüğüm üç harften oluşan ve içinde harflerin azlığının inadına çok fazla anlam taşıyan güzel Türkçemizin sözcüklerinden biri.
gitti o
gitti
benim bahar gözlüm
benim orman yüreklim
karanlık sulara karışır gibi
dalar gibi görünmez uykulara
akıp gitti
kör karanlığa...
kızılırmak'ın bir şarkısının sözleriydi böyle. *
edit: (bkz: aramaya inanmak)
kızılırmak -tay *
Çik Lorimer'i bizim şehrimizde herkes severdi,
Çok uzakta olsa bile
Herkes onu severdi.
Hepimiz böyle severiz yabani bir kızı
istediği bir rüyayı elinde tutan sıkı sıkı.
Kimse bilmez Çik Lorimer nereye gitti.
Kimse bilmez bavuluna neden tıkıştırdı
Bir kaç eski şeyi ve gitti.
Küçük çenesi olan birisi
Dürtülmüş önüne
Ve yumuşak saçları uçarak rüzgârda dikkatsizce
Altında bir şapkanın genişçe,
Dansör, şarkıcı, ve kahkaha atan şehvetli sevgili.
Çik'i avlayan on tane adam mı vardı, yoksa yüz tanemiydi?
Kalp ağrıları olan beş tane adam mı vardı yoksa ellisimiydi?
Çik Lorimer'i herkes severdi.
Kimse bilmez nereye gitti.
