Bazı durumlar da en doğru karardır. Miyadı dolmuş, güzel olan duyguların yitirilmiş olduğu, her ilişki için gerekli olan eylemdir. Kendimize duyduğumuz saygı gereği...
Ayrıca gitmeyi kafasına koymuş, yüreğin de ve beynin de lişkiyi bitirmiş insana da " Kal!" demek, boşunadır, yıpratıcıdır. Böyle bir durumda, ağır yaralar almaya, hazırlıklı olmak gerekir.
gitmek acıklı bir eylemdir . yürüyerek yapılır. daha da acıklısı arkana bakarak gitmektir.
ve her ne kadar giden değil kalan kazanır densede inanın giden kazanır. ulan ben bi gün lazım olur diye yerde bulduğum iğneyi saklayan adamım. nası gideyim. o yüzden hep özenmişimdir gidenlere gidebilenlere. kalmak hele palmiye ağacı gibi dalsız köksüz kalmak neyse s.ktir edin. Alper Gencer özetlemiş ne güzel ben uzatmayacağım.
yaşamak budur herkes giderken kalmak zorunda kalmakla beraber,
kalmak kadar kahpe ve yalan kadar başımızın üstünde yeri var...
Gitmek büyük bir erdemdir. Gitmesini bilen kişi aşkı bilen kişidir. Zamanı gelince hepimiz gitmeyi bilmeli ve becere bilmeliyiz.
Aşkı aşk yapan şeyler, zaman dilimlerine sıkışır ve paslanır. Paslanan anılar artık acı verir ve işlevsizleşir. Hayatın ve düzenin tekrar devinim halinde olması için, dejenere olmadan ve biri artık yüzüne haykırmadan sevgiler nefrete dönmeden yola koyulmalıyız.
"Gitmek, bir coğrafya değişikliği değildir senin için. Senin için ve kimse için.
Ve gidersin, gitmen ikametgâh kaydını tutan mahalle muhtarı dışında kimseyi ilgilendirmez. Arkandan sallanan birkaç el, sen sanki hiç olmamışsın gibi yaşamaya devam eder. Arkandan dökülen su buharlaşmadan, buhar oluverirsin hatıralarda. Vardığın şehir, geldiğini fark etmez; ardında bıraktığın şehir gittiğini fark etmediği gibi. Ve gidersin, hep aynı yerde kaldığın halde
Gitmek Ansızın verilen bir karar değildir. Sağlam bir plan gerektirir. Eski defterleri karıştırıp, bahaneleri tek tek bulup çıkartmak gerekir. Kurulan cümlelerde ki anlam kargaşasından faydalanıp, olayları kendi lehinize çevirmeniz gerekir. içine biraz aile, biraz çevre ve biraz da ayrı dünyalardan felsefeler serpiştirdiğiniz de tadından yenmez.
Empati kurduğunuzda duygulanmazsınız Ağlamazsınız Çünkü kurduğunuz empati her zaman - onun da bir gün gideceği - üzerinedir. Yalnızca bir rüyaya siz olmadan dalacaktır ve yeni bir sabaha siz olmadan uyanacaktır. Hatta bazı söylentilere göre belki de bir haftaya kalmaz başka birisini bulacaktır. O yorganı üzerine çekip hıçkırarak ağlayamaz, o üzülemez, o gecelerce düşünemez, o çok çabuk unutur
kaçış değil, bazen de son çare. bütün hücrelerinin ısrarla bağırdığı bitme emrine karşı durmaya çalışma çabası... vazgeçiş değil, umut. her şeyi, herkesi arkada bırakıp uzaklaşmak... seni kısıtlayan tüm zincirlerden bir anda kurtulmak. mucizevi bir şey değil mi bu? ben yapacağım bunu. silinip gitmek öyle çekici ki şu anda.
bazen; bir tek 'git'in içinde binlerce kal, gitme saklı gelir insana...
arar bulur ve çıkarır.
bazen de; bir tek 'git'in içinde kıyamet gibi kadar küfür vardır...
duymak istersin ya da istemezsin...
bazen ise; bir tek 'git' kalır elinde cümlenin sonuna nokta olsun diye...
koyarsın gider.
Kolay olan gibi gözükür gitmek ama çok zordur. bırakmak, kendini yalnızlığa terk etmek. Giden kişi kalanlardan daha çok acı çeker. Daha çok yanar içi, kalbinde tarif edemeyeceği bir his olur. Geriye dönmek ister ama yapamaz. Herkes kalanların üzüldüğünü görür ama giden bir anda kaybeder her şeyini, sevdiklerini, ailesini. Gitmek, ayrılmak herkes için zordur ama giden için daha zordur.
şairin de dediği gibi:
- öyle bir gideceksin ki gidişin bile onurlu olacak. kalan ne sesini duyacak ne yüzünü görecek bir daha. gittin mi onurlu gideceksin ve gitmişken dönmeyeceksin bir daha.
son çaredir gitmek.. acıtır içini, garip bir duygudur, için burkulur ve ardına bakmadan gidersin. o an ileriyi düşünemezsin hiç ve koşarcasına uzaklaşır gidersin.. zaman geçer düşünürsün..anlarsın..özlersin..çok özlesende , geri dönmeyi çok istesende öyle bir gidersin ki, imkansız olur geri gelişin..