bugün

içi boşaltılan kavramlardan biridir.

ortalık gidiyormuş gibi yapanlarla dolup taşmaktadır. evet gitmek de kalmak da asil davranışlardır; ama oyuncak haline getirenlerde zerre asalet yoktur.
sairin ozumsedigi kelimelerden bir tanesi.
geride kalan olmaktan iyi olandir.
Seni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini anladığın anda ardına bakmadan, uygun adım yapılası eylem. peki, ya yanlış anlıyorsanız. o seni gerçekten anlıyorsa, değer veriyorsa ve sen bunu göremiyorsan.

aralarında değil, hayatlarında çok sorun vardır ikisininde. bunlara dayanamayan kız çocuğu bırakıp gittiğinde aylardan aralıktır. ama kopmazda çocuktan nisana kadar bi var bi yokturlar. nisanda askere gider çocuk. kız hiç aramaz, çocuk arar bir kaç kez. çocuk mayısta öğrenirki, aralıktan nisana kadar hayatında 3 kişi!!! olmuştur kızın. kız bunun için çocuğu suçlar ve hayatında şimdi bir başka kişi olduğunu ve mutlu olduğunu söyler. yıkılır çocuk, askerdir, ağır aksak geçen günler, geçmez olur artık. temmuzda çocuğun doğum günü vardır, arar kız. ağlıyordur, saçma salak birşey yapacağından bahsetmektedir. kız yara almıştır. anlamıştır yanıldığını, anlamıştır çocuğun onu ne kadar anladığını ve ne kadar değer verdiğini, yaşayarak anlamıştır. üzüldüm der çocuk ve kapatır telefonu. ağlar...

her konuda gitmek en kolayı, kalıp çabalamak, emek sarfetmek, pes etmemek ise zor. kalmaya yürek ister.
en kolay olandır.

zor olanı hazırlanmak, gitmeyi kabullenmektir.
yürek ister, güç ister azim ister, cesaret ister.
gitmek kolay olan şeydir,kalmak en zorudur.
geri donusun olmadigini bile bile bir gun donmeyi ummaktir.
icindeki firtinalari nasil dindirecegini bilememektir
takatten dusen dizlerinize ha gayret demektir.
meczupluktur cogu zaman.
en buyuk vazgecistir belki de.
kalanlarin ardindan sadece bakmasidir oylece.....

gitmek...
türk sinemasının tazecik filmi.
(bkz: my marlon and brando)
hakkındaki en büyük yanılgı zor olduğunun düşünülmesi. oysa bir eylemin zorluğu yapılabilirliğinden bağımsız olup sonuçlarıyla ilgili. ama bilmezler. giderler. yolculuğu neden yaptıklarını bilmezler. kendilerini atmak isterler, nereye olduğunu bilmezler. pek bilinmezler. parçalarını bir arada tutmak için harcadığın çaba gitmeye yeter oysa. sen bilirsin. hayır, o'na inanma. karşısındakinin parçalanışı görmek isteyenler artık daha fazla. sessizlik gelir, o gider. hamamböceklerini bile duyargalarını böyle sallamazdı, sarsılmazdı. karanlığı görmemek için hep gündüze gidenler perdelerini sıkı sıkı kapatmayı denemeli. ben senle yalancıktan gelirim, sonra yine gidersin demesinler diye.
kacmaktir bazen. bazen de yapilmasi gereken gibi görünen... ama hicbir gitmek yapilmasi gereken olamaz. buna istinaden "olmamali gitmeler" dese de yürek, gitmeli bazen. üstüne aci cekilmeli yaninda derin "off"larla. gitmek her ne kadar yapilmasi gereken olmasa da; gitmek bazen hak edilen cezadir. bu durum icinde bogulan insan gitmekle alakali her sarkiyi aklina getirir. gerci kendisi getirmez. bu sarkilar akla kendiliginden gelir. kusursuz bir mekanizmanin isleyisi sanki. sanki her sey, sarkilar bile gitmeye hazirlar o insani. sessizlik gitmeye hazirlar o insani. telefonun calmayisi bile... "e o zaman bana müsade." tadinda da olmaz ya! ama ugurlanmayi da beklemek olmaz. gidecekse; sessizce gidecek insan. kendi sarkilarini sececek "ve iste arta kalan bir kücük* ani simdi", "bir resmin kalmis ben de" gibi. ama geride biraktigini unutmayacagini da belli etmeli. öyle cok cabaya hacet yok. anlasilir zaten. hic olmadi anlasilmasi umulur.
hüseyin karabey'in ilk uzun metrajlı filmi. 24 kasım pazartesi akşam 19.00'da kızılırmak sinemasında galası yapılacak. heyecanla beklenmekte.
(bkz: vamos)
--spoiler--
Kültür Bakanlığı’ndaki bir sivri zekalı sayesinde epey reklamı yapılan Gitmek filminde, aşık olduğu adama kavuşabilmek için istanbul’dan kalkıp savaşın ortasındaki Irak’a gitmeye çalışan bir kadının hikayesini izlerken aşkın ne olduğunu yeniden sordum kendi kendime.
--spoiler--
hürriyet sinema başlığında ismail Türkmen'in bu şekilde bir giriş yaparak bahsettiği film.

http://sinema.hurriyet.co...news.aspx?newsid=10389551
huseyin karabey filmidir. oyuncuların kendi hayatlarını oynadığı sinema filmidir aynı zamanda.
zorbadan sık sık bahseden filmdir.

"
--spoiler--
yatağında yalnız yatan her kadından bir erkek sorumludur" ya da " bir kadın bir erkeği yatağına davet ettiğinde, o erkek red ederse bu teklifi, yaşamı boyunca hatta yaşamından sonra da lanetlenir...
--spoiler--
"Gitmek yenilmek değil, kazanmak da!
Gitmek gitmektir işte
Hepsi bu......."
-fiildir.

-bunca yazılanın arasında da "fiildir" olmadığı için bizzat şok olduğum.
gelmektir aslında gidilen yerde bekleyen için.
büyülü kelime. "bir şehri tam kalbinden, beyninden vurup gitmek!" de var.
geride kalanlarla hiç alakası olamayan; sadece gidenle alakalı bir durum.
hayatta en az bir kere gitmek lazımdır.
kalamadığın için gitmek,
gitmek istediğin için gitmek
egoistliğin egoist bulvarlarında,
gitmeye karar verdiğin için gitmek
inatçılığın inatçı serzenişlerinde...
kaçmaktır kimi zaman, kimi zamanda mecbur kalmaktır!
tercih meselesidir.
isteyerek yapıldığında mutlu eden,mecbur kalındığında -ki çoğu zaman mecbur hisseder insan kendini-kolayı seçmektir.kolaydır gitmek çünkü ardına bakmak ya da bakmamak senin tercihindir.ardına bakmazsın çünkü bakamazsın haliyle kolayı seçen birinden de beklenmez ardına bakması.ve nihayetinde önemli olan kalmaktır.gitmekten acıdır her haliyle.giden ardına bakmamıştır kalanın yanında yalnızlığı kalmıştır.giden gittiği yerde bir hayat bulur,kalan kaldığı yerden devam etmenin sancısıyla bir müddet avunur ama sonunda kendine kalmıştır kalan.gitmeyi seçmemiştir ve taşıyabilir kalmanın ağırlığını omuzlarında..şimdi susarsam sessizlik olur gidersem ayrılık..
sessizlik beni boğar,ayrılıklara da karnım tok artık...
kalıyorum ve gidenlere sadece bakıyorum..yolun açık olsun diyorum...kaldığım yerde ben hep varım diyorum...
giderken yanınızda götürdükleriniz ağır gelse bile onlardan kurtulamazsınız diyorum...geçmişiniz sizi yalnız bırakmıycak çünkü..hoşçakalın..ama kalmayı başarabilirseniz birgün...
erken pes etmektir.her şeyi bırakıp terk etmektir.

gerçeklerle yüzleşememektir...