gitmek

entry481 galeri19 video3
    388.
  1. böbrekli gitmek,böbreksiz gitmek,turşulu gelip turşusuz gitmek gibi.hayat be yavrum.
    1 ...
  2. 389.
  3. Öyle bir gitmek ki takip edilecek bir iz bırakmamak.
    4 ...
  4. 390.
  5. Bazen gece 3'te bazen sabah 7'de yer ve zaman demeden aniden içimde beliren istektir. Hep bavullarımız toplu. Biz böyle alıştık.
    6 ...
  6. 390.
  7. Gitmek istiyorum artık. Gitmediğim sürece kendi kendime kızıyorum bunu sen istiyorsun, bir şeyleri geride bırakmaya fırsat vermiyorsun diye. Bile bile yıpratıyorum kendimi. Uzak durmak istiyorum insanlardan. Insanlarla Sorun yaşamış, küskün ya da barışık olup olmamam fark etmez. insanları bir süreliğine unutup uzaklaşmak istiyorum. Başaracağım da bunu Allah'ın izniyle. Dün ailemle de konuştum. "Böyle böyle, ben gitmek istiyorum" dedim. "Tamam, araştırmanı yap ve maliyeti çıkar" dediler. Bir yol bulup gideceğim inşallah. Unutmam gereken insanlar var. Bazı hadiseleri de unutmam gerekiyor. Uzaklaşıp kendi halimde olmak, kendi gelişimim için bir şeyler yapmak istiyorum bir süre. Bunun için biraz zaman gerekiyor, bu hemen olmayacak.

    numaramı değiştirip sosyal ağlarımı da kapatacağım. Buradan da gitmeyi düşünüyorum. Bir yazar da yapmış bunu, okuduktan sonra "ben neden yapmayayım?" Dedim kendi kendime. 3 5 tane numara olsa rehberimde kafi. Nasıl olsa diğerleri ile işim olmuyor.
    7 ...
  8. 391.
  9. Sevdiğiniz bir yerden ise çok sancılı, sevmediğiniz bir yerden ise çok iyi gelecek , sevdiğiniz birinden ise göz yaşlı , sevmediğiniz birinden ise mutlu edecek eylemdir.
    1 ...
  10. 392.
  11. 393.
  12. bazen kolay, bazen de çok zor olandır.
    1 ...
  13. 394.
  14. Bir insan gidebilir. Bir evi, bir arabayı, bir yatı, bir sandalı... Her şeyi bırakıp gidebilir. Kendine ait ne varsa her şeyi orada bırakabilir öylece. Ama hayalleri? Hayallerini kim bırakabilir ki öylece?

    http://mbsadam.blogspot.c...llerimi-birak-da-git.html
    2 ...
  15. 395.
  16. "gitmek gerekir bazen. fazla yormadan, daha çok bıktırmadan. eğer vaktiyse ardına bile dönüp bakmadan."
    10 ...
  17. 395.
  18. --spoiler--
    Sizi yolculuğa çeken yolun sonu değil, yolun kendi de olabilir. Belki sadece gitmeyi seviyorsunuzdur.
    --spoiler--

    (bkz: on the road)
    4 ...
  19. 396.
  20. Burada hiç konuşmadığım halde bile sanki yıllarca sohbetim olmuş kadar sevdiğim insanlar var. Çok güzel insanlar okudum, tanıdım. Yeri geldi güldük eğlendik yeri geldi destek olun len dedikçe gerçekleri yüzüme vurdunuz. Hepinizi seviyorum, en manyak trollünüz dahil. Kendinize iyi bakın dostlar.
    19 ...
  21. 397.
  22. Acıtmadan, yakıp yıkmadan gidebilmektir maharet.
    Gitmenin bile onuru olmalıdır.
    Hoş sadâ bırakabilmektir, erdemli insana yakışan.
    Herkes gider, gider gitmesine de, nasıl gider, asıl mevzu budur.
    3 ...
  23. 398.
  24. Eylemlerin bazen en güzelidir. Ev, okul, iş, yaşam sizi buna mecbur eder. Kalıp kısır bir döngüde kalmaktansa gidip daha yeni bir yola girmek en iyisidir.
    2 ...
  25. 399.
  26. ''çok su verilince çürür ya çiçekler; çok ağlarım, çürür gözlerim, gidersen eğer.''

    gitmek: şu an nefes alan ne kadar canlı varsa istisnasız hepsinin yapmak istediği şey. kimi çok uzaklara gitmek ister, kimi uzakların bile sonuna... kimi ise bir nefes mesafesindeki ölüme dokunmak ister.

    çiçekler de gitmek ister, karşıdan boynunu eğmiş ona bakan bir diğer çiçeğin yapraklarını öpmek...

    kimileri içinse gitmek; işten çıkıp eve dönmekten ibarettir sadece. eve gitmek, işe gitmek. kimilerine göre de bir kozdur, gitmekle tehdit eder diğer insanları ve belki de kendisini o insan. sonuç olarak gitmek; her insanın yapmak istediği ve eninde sonunda yapacağıdır.

    kolay iş değildir çekip gitmek. oblomov'a göre sadece bir evden diğer eve taşınmak bile ölüm demektir. az çekilecek çile değildir o taşınmak. zaten çoğunlukla da istemeye istemeye gider insanlar, gitmeye zorlanır.

    ''dans et sessizlikle, ses duyamazsın, iz bulamazsın.''

    gerçekten de öyle. ah babam burada olsaydın da yapıştırsaydın bir tane yüzüme 'lan hıyar sen beni kadına mı benzetiyorsun' diye. yok be babam şarkının adı kadının gidişi ama gidenden çok geride kalan ve onun çaresizliği anlatılıyor. gerçekten de öyle. tüm bu gürültü patırtıya rağmen içimde sessiz kalan bir yer var ki orasını tamamen sana ayırdım.

    ''Öyleyse sen unut beni, yeter ki benden isteme!''

    gidenlere söylenebilecek tek söz budur.

    yaşamaya devam ediyoruz, tüm gidenlere rağmen, geride kalmış olmanın dayanılmaz kahrediciliğine rağmen. çünkü:

    ''içimde koskocaman bir yer, Sana da başkalarına da yeter.''

    içimizdeki bu yere, izin verdiğimiz takdirde yeni birileri girmeye devam ediyor. peki neden izin veriyoruz buna?

    biz insanoğlu, eşref-i mahlukat unvanını aslında o kadar da hak etmiyoruz da ondan. yusuf'una sadık bir baba gibi olmanın yanından bile geçemiyoruz da o yüzden. o ki üzerinden onca zaman geçse de oğlunun gittiğine asla inanmamıştı ve kavuşmaların en güzelini yaşamayı hak etmişti.

    kalbinizin bir yerlerine, gidenleriniz için daimi ve vip bir köşe ayırmayı ihmal etmeyin.

    ''dışarıda deli dalgalar, gelir duvarları yalar.''

    evet bizi bu dertler oyalar ve kavuşacağımız güne kadar aldırmadan yaşarız. aldırma gönül, aldırma sözlerini tekrar ederek. benim de bugün dertlerim şaha kalktı, allah'a sitemimi yolladım ve uludağ'a yazımı bıraktım. başlıkta belirtildiği gibi de gidiyorum. yarın yine bu saatlerde görüşmek üzere.
    5 ...
  27. 400.
  28. Vakti gelmiş, hatta geçendir. Sevdiklerim sağlıcakla kalsın. Uzun zamandır düşünüyordum zaten gitmeyi, bu gece fiile dökeceğim inşallah. Bugün tabiri caizse sözlük ölümüm gerçekleşecek. 3 yıllık uludağ sözlük ömrüm son bulacak.
    5 ...
  29. 401.
  30. bazen gereklidir, gitmen gerekir ve gidersin çünkü bir şeyler seni buna zorlar, senin için de zordur aslında ve hep bir yanın kalmak ister ama içindeki o acı büyür ve dışa zorlar, mecbur kalırsın gitmezsen her taraf batacaktır çünkü. çok acıdır yani.
    2 ...
  31. 402.
  32. 403.
  33. 404.
  34. Adına kılıflar uydurulan eylem olmakla birlikte bugün tecrübe ettiğim gibi ardında bırakmak demektir.
    1 ...
  35. 407.
  36. Bir aborjin atasozu der ki gitmek iki turludur birincisi kilometrelerle millerle olculur, ikincisi yaninda goturup ardinda biraktiklarinla. Saka sakak ben gotumden uydurdum. Ama gotumun hakkini yemeyelim aborjinleri aratmiyor.
    1 ...
  37. 412.
  38. Çok iyi başaran insanlar tanıdım.
    1 ...
  39. 413.
  40. 414.
  41. bir insanı terk etmek babında olanı en zor olanıdır. hele sevdiğiniz, aşık olduğunuz biriyse... gitseniz bile kalbinizin ve aklınızın bir parçasını orada bırakıp öyle gidersiniz.
    0 ...
  42. 415.
  43. bağlıyken yapılamayacak eylem. artık neye bağlı olduğunu sen düşün. kopartmak için ya boynun acıyacak yada boğulacaksın gitmeye çalışırken.
    4 ...
  44. 416.
  45. "siyah beyaz düşlerimde seni hatırlarım
    bomboş ellerimde seni duyumsarım
    sensiz gecelerde sensiz ağlarım
    sonsuz gecelerde sensiz ağlarım

    fırtınalar sabahında doğan günü duyumsarım
    mevsimlerin en sıcağında susuzluğa kanarım
    yitip giden insanlara, dostlarıma ağlarım
    yanlış zamanlara, sensizliğe ağlarım

    nedensiz sorgusuz bir rüya gözlerimde
    nedensiz sorgusuz bir duvar benliğimde."

    gerekiyor bazen, bir şeylerden gitmek gerekiyor. hep aynı kalmamak gerekiyor, rutin olmamak lazım geliyor. bir zamandan sonra alışkanlık yaptığın ne varsa gitmek gerekiyor, en sevdiğin şarkıdan gitmek, seni en çok mutlu eden kitaptan, en çok duygulandıran anılardan, en çok sevdiğin, ne olursa olsun yanında olmak istediğin insandan gitmek gerekiyor. hafızana attığın ne varsa çirkine kötüye dair, atmak gerekiyor. bir silkelenip kendine gelmek gerekiyor. gitmek kimi zaman gözyaşı getiriyor, kimi zaman hissizlik. ama mutlaka öğretiyor sana her güzel şeyin sonunun olduğunu, her güzel şeyin sona ereceğini bir gün. e sadece sen gitsen iyi, sen kalmışken karşındaki gidince daha çok çöküyorsun belki, öldürmüyor ama iyi de hissettirmiyor. ama şu da var, mutlu muydu ki gidenler kalanlardan ya da en çok kalanlar mı daha üzgün, daha salan?

    alacaksın sırt çantanı, gideceksin. seni kimsenin tanımadığı, kimsenin kıramayacağı, üzemeyeceği yerlere. binip bir otobüse ya da trene, uzun sürecek ama böyle, ki gittiğini anlayacaksın, kazıyacaksın aklının her bir köşesine. göreceksin nasıl gittiğini, nasıl vazgeçtiğini. gittiklerine de değecek ama, hani öyle dümdüz gideceksin, kimseye bir şey söylemeden, kimse anlamadan. birden yok olacaksın insanların hayatından, kimse anlamayacak, kimse duymayacak, sanki hiç olmamışsın gibi...

    yoldaki ağaçlarla gideceksin, yoldaki şeridi takip ederek, bir yandan da şarkını dinleyerek. arkada vazgeçmekle ilgili bir şarkı çalacak, belki sezen aksu, belki de ne bileyim. yaslayacaksın başını cama, öyle gideceksin. yaslanacak omuz yok çünkü, karşılığını alamadın ki.

    ya da havada uçan kuşla gideceksin, nereye giderse. özgürce, istediğin yere. sonucunda ne mi olacak, gitmiş olacaksın. vazgeçmiş ve gitmiş.

    ya da karahindiba tüyleri gibi gideceksin, uçacaksın uzak diyarlara, rüzgar nereye savurursa. burdan gidecek belki de bilmediğin bir yerde açacaksın gözlerini. başka bir karahindiba tarlasında, harika değil mi?

    gideceksin her şeyden, bu şehirden, sevdiklerin ve seni sevenlerden, pişman edeceksin belki sana inananları, bilmeden ümit verdiklerini. üzeceksin üzerine titreyenleri, ama üzerine titrediklerin de seni üzmedi mi? takacaksın kulaklığı ve gideceksin? gitmenin yanında en iyi ne gider ki, müzik tabi ki!

    ama yine de her şeyden gitsen bile kendinden gitme olur mu?
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük