gitmek zordur bence. çünkü gidiyorsan sorumluluk alıyorsun. gitmenin yükü var. kalanın suçu yok nedir niyedir diye düşünür sonra sağlıklı düşünüyorsa zaten takılmaz buna.
Gitmek ya da kalmak diye ayirmaya gerek yok. ne kadar seviyorsan o kadar zordur. gitmek ya da kalmak sadece acinin uzuntunun seklini ismini degistirir.
"Ben gitmedim, gidemedim, kalamadım da ama. Evim nerede bilemedim, çünkü aklımın bir köşesinde hep sen vardın. Seninle bu olmamışlık, bu küslük... Dur, konu bu değildi..."
Velhasilikelam gitmek zordur kalmak da zordur ama en zoru ikisini de yapamamaktir.
Gitmek daha zordur bence. Çünkü giden arkasında bıraktıklarının yüklerini de sırtlar. Onları üzebileceğini veya pişman olabileceğini hesaba katarak gider. Fakat kalan için, gidenin kalanı bitirmesinden daha kolay biter giden sanırım. Çünkü giden kendisini, yani kalanı, ne hale geleceğini düşünmeden gitmiştir.
Kalanın işi çok daha zordur, gitmek verilmiş bir karardır kalmak istememektir. Kalmak ise istem dışı diğer kişinin kararından kaynaklıdır elinden fazla bir şey gelmez ne yapacağını bilemezsin, sen onu hala seviyorsundur o seni öylece bıraktığı için zorda olsa unutmak zorunda kalırsın çoğu zaman.
Gitmek zor gibi be sözlük !
Pazartesi mesaiye gitmekten daha beter bir gidiş de varmış. Kollarından biri tutuyor, ayaklarından birisi. Zorla,sürüye sürüye götürüyorlar sanki.
Günlerden Pazar ve uzun zamandır ilk defa gündüz gelmiştim memleketime, babamın evine.
Misafir gelme saati için erken bir saat, muazzam bir kalabalık evimizin önünde, ve tam tersi bir sessizlik.
belediyenin yanları açık yeşil çadırı ve aman allahım cenaze arabası.
Bizim evin önünde ne işi var ? alt yoldaki komşumuz Osman amcaya bir şey mi oldu yoksa ?
Neyse öğreniriz
Teyze ! dur bi dur sarılma ya Nerde babam ? yav ağlama bi !
Amca ! Dayı ! kuzeeenn, sen bari cevap ver allahsız kuzen !
Susmayın be, susmayın ne olur !
Yatağı boş, banyoda mı ? tek başına duramaz ki o, ayağı kayar allah muhafaza.
Yine Kanı düştü ve kan vurdurmaya götürdünüz demi hastaneye.
Hangi hastane, devlete götürmeseydiniz. özel hastanede oda tuttunuz yine değil mi anne. Rahat edemez çünkü senin rahat olmadığını görünce, rahat edemez senin olmadığın yerde.
Ayakkabıları burda. Adama bu soğukta terlik mi giydirdin allah aşkına. Elbiseleri de burda, pijamaları , tesbihi.
Babam nerde anne ? kim var yanında ?
Derken bir mp3 çalar verdiler. taktım kulaklıkları çalan yok, söyleyen yok, derin ve garip bir sessizlik.
Son abdest, son bakış, elveda demeden, el öpmeden ayrılış, mezarlık yolu, cenaze namazı, Defin, kuran, taziye.
Dağlardan büyük, göklere sığdıramadığın koskoca adam 2 metrelik kervansaray odasında artık ve 3 er kelimelik 2 cümlenin içinde.
Mekanı cennet olsun, Allah rahmet eylesin.
Alıştım zannedip, 18 gün sonra bugün çıkardım kulaklıkları ve sessizlik daha da derinleşti.
Kalışın sessizliği.
Değiştiriyorum fikrimi.
Kalmak daha zor be sözlük.
Yaş kaç olursa olsun yetim kalmak.