kalmak zordur. o gider ve sen öylece kalırsın. içinde daha bitmemiş duygularla, boğuşmaya başlarsın. unutmak için herşeyi yapmaya başlarsın. unutamazsın. o gittiği ile kalır. sen ise onla kalırsın.
her ikisi de 'iki kere' zordur.
giden gitmiştir evet. fakat giden ne olursa olsun hem giderken düşünür, hem de giderken bıraktığını, yani kalanı düşünür. kalan da gideni düşünürken; aslında yine kendini düşünür. gitmek iki kere zordur, kalmak iki kere zordur.
sonucta hiçbirsey eskisi gibi olmaz. giden gittiğiyle yüzleşir eğer gerçekten gittiğini düsünüyorsa, kalan ise sonsuz olasılıklar arasında sıkışıp kalır.
ya kalıp savasacaksın ya da hayat seni nereye goturuyorsa sonuna kadar gideceksin her iki durumda da korkaklıgınla yuzlesirsin gitmeyip savasırken "ne icin bu caba, neden cekip gidemedim" diye, gittiginde ise "acaba kalıp savassaydım farklı mı olurdu" diye yani kısacası (bkz: iki ucu boklu degnek).
" erkan kızılaslan - dili yok kaderin " şarkısında da sözü geçen durum.
gitmek mi zor kalmak mı zor
alıştım mı sensizliğe, unuttum mu sor
her lafın sonu yine senin haberin
ya da sorma anlatamaz, dili yok kaderin
şimdi kim can katacak canıma, sarılıp kim yatacak
bitmiyor kavgam kaderle aramı kim yapacak
sen de gittin bu diyârdan beni kim sevecek
şimdi kim bilecek sonumu yolumu kim çizecek
kimden yana tanrım hayat, kader mi ceza mı bana anlat
ya da beni al baştan yarat, ne söylet ne de ağlat
kimi zaman gitmek kolaya kaçmaktır ancak kimi zamansa zor olandır onu oylece oralarda bırakmak.
kimi zaman göz göre göre kalmak zor olandır ancak kimi zamansa kalıp, uğraşmamak kolaya kaçmaktır.
anlaşılan, yerine ve zamanına göre değişendir.
giden kararını vermiş, unutma eylemini gerçekleştirmeye kendini koşullamıştır, işin yarısını başarmıştır velhasıl. Karar verme aşamasının zorluğunu çoktan geçmiştir ve karar onun kararıdır.
Ya kalan... bu aşamaların daha başındadır ve üstelik karar verme gibi bir lüksü de yoktur, karar çoktan onun adına verilmiştir, daha çok işi vardır, * psikolojisini tamir etmesi için.
Ne tuhaf bi çelişki aslında..
gitmek hiç bu kadar zor olmamıstı burdan.
her gidişi heyecanla beklerken ben, bu seferkinin bu kadar 'koyacağına' ihtimal bile vermemiştim.
hep bu anı düşlemiştim belki de 4 senedir...
4 sene...
neler yasamadık ki bu dört senede..
ne aşklar, ne hüzünler, ne isyanlar, ne kaybedişler, ne mutluluklar, ne süprizler..
şimdi bana bunlar bitti demeyin nolur..
bilsem de ben de bittiğini, itiraf edemezken kendime.. Susun!!
gitmeye hazır değilim henüz..
sevmedim hiç bu şehri ben aslında..
hep uzaktı bana.. "bi kere denizi yok" derdim hep.
simdi görüyorum ne kadar nankörmüşüm..
hiç sevmeye calısmamısım burayı ama sevdirmiş o kendini..
ne dostluklar yasadım, ne kazıklar yedim, ne pişmanlıklar yasadım bu sehirde..
beni ben yaptı bu sehir aslında..
hayatı ögrendim..
kendi ayaklarımın üzerinde durmayı,
her gülenin aslında dost olmadıgını
ve
fırsat bulursa eger en sevdiğinin bile seni sırtından vurabileceğini öğrendim...
özlemeyi ögrendim bu sehirde..
bırakıp gittiklerimi..
bırakıp gidenleri..
özledim..
ağladım..
hiç utanmadım bu sehirde duygularımı hoyratca yasarken..
o da hiç yargılamadı beni, hor görmedi...
hiç "keşke" bıraktırmadı arkamda..
tek keşke'm biraz daha zamanım olmasını istemekti belki de..
hazır olunca gitmek..
şu sıralar son kez soluyorum havanı Bursa...
beni ben yaptın..
beni büyüttün..
tekrar görüşmek üzere..
Hoşçakal....
gitmek ya da kalmak; yaşanmış aşkın sonunda iki tarafın da yüreğinin acımasına neden oluyorsa iki taraf için de zor olmalı... aslında Kimdir giden, kimdir kalan?
ya da Giden mi suçludur her zaman? Ne zaman başlar ayrılıklar? Dostluklar biter ne zaman? Her geçen gün bir parça daha eksilir Alır götürür zaman... Aynı kalmaz hiçbir şey,
Değişir zamanla kendiliğinden... artık çözülmüştür eller, ve zaten Artık bölünmüştür yürekler, ve aşkta Kimdir kalan, kimdir giden? Aslında giden değil, Kalandır terk eden
Giden de, bu yüzden gitmiştir zaten.... iki taraf için de zordur aşk acıtır, giden de bir kalan da eğer aşk varsa....
giden, her zaman için kalanı da götürür yanında. her ne sebeple giderse gitsin kalanın, geride bıraktığının sızısı bir şekilde içinde bir yerlerde sızım sızım sızlar. bundan değil midir, gidenler hep bir gün ansızın bir dönüş çabasına girerler, üzerlerine aldıkları o yükten kurtulma, vicadanlarına nefes aldırma çabasına girerler.
giden olmak her zaman için daha zordur. çünkü giderken vicdanınızı da bir köşede bırakıp gidemezsiniz. o meret de eninde sonunda size, sizi hatırlatır.
--spoiler--
Gitmek mi zor kalmak mı demiştin ya
Her iki durumda da ölürdüm ben
Izdırabım sensizlik
Sensizlik yakıcı bir ateş
Her ne kadar yanında olamasam da
Ben senden hiç gitmedim
Ben ızdırabı seçtim.
--spoiler--
gitmek zordur...
her zaman için boynuna asılmış bir yafta gibidir bu fiil, eylemlerin en acısıdır belki de...
kalmak da zordur...
hep birşeyleri bekler gibi kalırsın bir yolun ortasında;işlek trafiğin arasında korna seslerine bile aldırmayacak kadar şuursuzlaşırsın bazen...