kadının, gitmemek adına hertürlü fedakarlığı yapıp; karşılığında hala yok farzedilmesi sonucu meydana gelen olaydır.
kadın derlemeye, toplamaya, birarada tutmaya çalıştıkça. yapılan fedakarlıkları karşı taraf görmez ve hiç umursamaz. nasıl olsa kadın bu görevi yüklenmiştir. zaten bu gibi şeyler ona aittir. erkek kişi kırar, yıkar, darmadağın eder. kadın büyük bir sabırla tekrar tekrar düzeltir. ancak bu düzeltmeler, çok sevilen ama defalarca kırılan vazonun artık yapıştırınca yamuk durması gibidir. ee sevmek de bir yere kadar. kadın sonunda, yaptığı fedakarlıkların boşuna olduğunu anlar. erkek asla benden vazgeçmez diye düşünür. farkında bile değildir. geri sayım başlamıştır. artık kadın için gitmek zamanı gelmiştir.
çok iddialı bir söylem. kapıdan gidip bacadan döndükleri için parmak bile şaklatmamak lazımdır. bacalarda duman tüttüğünde o bacadan giremeyeceğini bildiğinden, kısa zamanda geri gelir. hangi kadın is'lenmek ister ki...
Onlar sadece giderler. Gitmek için gelmişlerdir zaten ve zamansızlığın bir zamanında bir yılan gibi zamandan da hızlı akıp giderler. Zehirleri kalmıştır geride. Sıcak nefesleri kalmıştır yüzlerimizde ama onlar giderler. Tende yangın bırakır, elde boşluk yaratır gidişleri. Onlar yine de giderler.