dağları aşmak bi tutam dolusu segiyi bağrına yaslamak
gitmek denen şey hayat
anlamayamazsın beni
rüzgarı koynumda saklarken
iklimler dolusu sensizliği nasıl taşıdım
gözlerimin buğulu örtüsünü dost edinmeyi alıştım
vur beni gölgemin güneşsiz kaybolmuşluğu
vur beni yalnızlık kol geziyor büyüyen ellerimde
kan kırmızı tutkularda
o yarin gözleri sanarken hayatı
gitmek denen şeydi hayat.