çok klas bi adam olan dedem'den altın anekdot;
anneannem çok insan canlısıdır ve daha önce misafir kadınlara "Aaa daha erken oturun canım, hem yabancı yer mi burası" demiştir. kadınlar saatlerce oturur, kalkmak bilmezler. Dul sürüsü, evde bekleyen kocaları yok tabi.
sonradan gelen ve yorgun olan dedem artık bu duruma dayanamaz ve altta ki diyalog yaşanır:
dd= dede
hh= hacer hanım
dd: hacer hanım siz eve gidince n'apıcaksınız?
hh: e yatıp uyicaz salih bey..
dd: vallahi bizde eğer gitmeyi başarırsanız onu yapıcaz işte!
hh: (bkz: 404 Error)
o gün bugündür anneannem "daha erken" yerine, "aaa bu sefer ki kısa oldu ama, neyse bidahakine daha uzun oturursunuz inşallah" demeye başlamıştır.
misafire ayrılan toplam sürenin yüzde yirmisi kapıda yolcu ederken geçmedikçe, o misafirlik gerçek anlamda yapılmamıştır. bunun bilincinde olan annedir. bu aşama, işte bu daha erken ritüeli gibi olayın bir parçasıdır. tabiyki daha bitmedi..
aynı anne birde apartman kapısından çıkan misafire camdan " yine gel melahat " demedikçe rahat edemedez. tanrı türkü korusun, tüpçüleride korusun çok yoruluyorlar.
tüm sinirlerin anında fırlaması demektir. uyku gelmiştir, artık gözün biri yerde, biri gökte sürünerek yatağa gitme zamanı; ama annenin '' ay nebahaaat daha erken yaa, allah aşkınıza oturun '' sözü ile gözler yuvalarından oynar.
artık her şey için çok geçtir konuk zaten bu sihirli cümleyi beklediği için eşine '' eh bari rıfatçım oturalım, zaten yarın cumartesi '' der. kendileri yetmezmiş gibi azgın oğulları selimcan '' enneeee ben acıktıııım'' demez mi? işte asıl burada beyin fonksiyonları tamamen durur, bitkisel hayat başlamıştır bile...
misafirin zaten kalkmaya niyeti yok , biz yavaş yavaş kalkalım demesi üzerine evin annesi hemen devreye girer ve "daha erkenne güzel oturu" , demesi kafana çekiç yemekten farksızdır. acı olan tarafı "daha çayı yeni demledim nereye?" misafir gittikten sonra anneye kavga edilir ve anne şöyle der. "sen benim misafirime karışma, çok istiyorsan sen çek git" demesi vardır. bu daha da acıdır.