Özgürlüğün tanımını bilmeyen yazarımsı kitle özgürlük adı altında başkalarının inandıklarına veya savunduklarına saldırırlar. altına da klişe bir laf yapıştırıp; 'herkes istediğini söylemekte özgür' diye cahilce bir lafla kendilerini savunurlar. özgürlüğün başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter! Sen benim özgürlüğüme saldırıp kendi özgürlüğünden bahsedemezsin. başka olgulara gelince mantık ararsın, kendi yaptığının farkına varmazsın. biraz saygı ve seviye istiyoruz artık!
çok uzun süredir bu durum böyledir sözlükte. ilk olarak ne zaman görüldüğü belli değil ama eleştiriyi karakter analizine, analizi ise hakarete çeviren bir güruh var karşımızda. elbette her kesim istediğini söylemekte özgürdür. bu hürriyet, kişilerin hür bilinçlerini sonsuza giden bir şekilde etkilememekle birlikte kısıtlayıcı kimi özellikleri vardır. bunların özellikle siyasette görülmesi ise boşuna değil, herhalde seviyesizlikte en çok bu konuda kendi gösterebilmektedir. ancak; bunun sebebi siyasetin kendisi değil, insanların uzunca bir süre sonra magazin mantığıyla siyaset yapmaya geri dönmesidir. apolitizm-politizm ikileminin aşılmasının ardından verili durumun baskın özelliği kendini ortaya çıkartmış ve magazin kuşağının hakaretlerini sözlüğe taşımıştır. bunun aşılması ise çok kolay. bu durumdan rahatsız olanların hiç bıkmadan bu duruma müdahale etmesi ve çabalamasıdır. başka hiçbir türlü bu durum değişmez.
okumayan, ilk fırsatta ayar vermeye çalışan, celebrity olmaya çalışan, can sıkıntısını gidermek isteyen kişilerin çoğalmasıyla oluşmuş yazar popülasyonu. ulusözlük genç bir sözlük. yeni yazarlar formatı tam kavrayamamışken, eski yazarlarında sözlüğü bu şekilde kullanmaları herkesi bir çıkmaza sokuyor. burada sözlüğün eski yazarlarının başlarını önlerine eğip sözlüğün varoluş nedenine uygun hareket etmeleri gerekiyor. yeni yazarların hata yapmaları gayet normal, önemli olan aynı hataları eski yazarların yapmaması. okumuyoruz, okumalıyız. ayar kavramını laf sokmak olarak algılamamalıyız. ayar olur yazarı güldürür, ayar olur yazarı düşündürür.
sözlükte bulunma amacımız nedir? bu sorunun cevabını vermeliyiz. abaza güruhu için facebook var. ben hangi film karakteriyim? ben hangi hayvanım? ben hangi rengim? gibi sorulara cevap bulabileceğiniz yer orası. kendini tatmin etmek isteyenler içn bir çok site mevcut. sözlük; farklı fikir sahiplerinin kendilerini formata uygun bir şekilde dile getirebilecekleri bir yer. bilginin girilmesi gereken bir yer. öncelikle saygının mutlak korunması gereken bir ortam, saygı sevgiyi getirir. sevgi muhabbeti... farklı renkler gökkuşağında ne kadar muhteşem duruyorsa, bir sözlüğü de muhteşem yapan farklı düşüncelerdir.
açtıkları saçma sapan başlıklarla sözlüğün imajını zedeleyen, yazarları sözlükten soğutma derecesine getiren seviyesizlerdir. bu seviyesizler sözlükte yazar olmak isteyenleri de rahatsız etmektedir. bu seviyesizlerin ortak özellikleri gerçek hayatta yapamadıklarını sözlükte yapmak istemeleridir. ne yapacaksan gerçek hayatta yap kardeşim. sözlüğü de bizleri de rahat bırak. biz senin aptalca fantezilerini çekmek zorunda mıyız???
sözlüke argonun ve ahlaksız entrylerin tavan yapması ile farkedilebilen durum. seviyenin kalmadığı, en argo kelimelerin alenen kullanıldığı onlarca entry görüyoruz ve neredeyse her başlıkta. keşke fazlasını yazabilsem sözlük ama yazamıyorum.
sadece örnekte belirtildiği gibi ak partililerin yapmadığı, kemalist, laik, halkçı, bilmemneci kesimin de diğerlerinden aşağı kalmayacak şekilde katıldığı populasyondur. böyle örnek olarak bile bir kesimi verilirse sonra neden troller arttı denir tabii. velhasıl bu aralar iki tarafın trolleri de tavan yapmıştır ve modların troller iyidir kalabalık yapar demek yerine, onları kovalamak şeklinde bir ilgilenmesi daha iyi olur.
hiç okumayan yalnız yazmayı düşünen yazarlar topluluğu. kulaktan dolma bilgilerle bir şeyler bildiğini zanneden kişilerin kendilerini kanıtlama çabasıyla sözlüğün kalitesini düşürmekteler. bu tip yazarların sözlükte yoğunlaşmalarına sebep moderasyonun denetim zafiyetinin olması veya hoşgörülü davranmalarından kaynaklanıyor dur.
dogrudur, degildir. belki boyle gelmis boyle gidiyordur. ben, nispeten yeni bir yazar olarak seviyenin gitgide dustugunu soyleyebilecek yeterlilikte degilim.
ama sunu soyleyebilirim: yazarlara cemkirmek havanda su dovmektir. bir sikayet, bir rahatsizlik varsa bu yonetilenlere degil yonetenlere iletmek gerekir. "adam degilsiniz lan siz, bok gibi yaziyorsunuz, ayar manyagi yaptim hepinizi hala akillanmadiniz" tipi soylemlerle olsa olsa biraz ego sisirilir, ama o kadar. bu yazarlari kim yazar yapiyor? kim o "seviyesiz" yazarlari burada tutuyor? onlara duyurun sesinizi.
bu kapı herkese açık elbette dileyen içeri girecek. bildiği kadarını yani kendi doğrularını dökecek meydana. ama gün gelecek nasıl bir çevre içine girdiğini fark edecek. kendini gözden geçirme yoluna gidecek. biz bu ümidi taşıyoruz. burada onlarla aynı ortamı paylaşmaktan değil, onları iyiye güzele yöneltmede yetersiz kalmaktan utanıyoruz. iyilerin sesi en az kötüler kadar gür çıkarsa bu popülasyondaki hareket aşağı yönde olacaktır.
böyle demeçler vererek sözlüğün içerik olarak iyi olduğunu zanneden yönetim kadrosu ve yazarları kendilerini geliştirmek adına hiçbir çaba göstermemektedir lakin popüler kişilerin burayı beğenmesindeki en önemli etken eleştiri kültürünün sığ olması, can acıtıcı, düşündürücü eleştirilerden uzak olmasıdır..
hal böyle iken, içerik olarak beğenilen bir yerin kendini toparlamasını, kendine bir çeki düzen getirmesini beklemek saçmalıktır..
michael jackson'un öldükten sonra ünlü olduğunu iddia eden kereste saplarından tutun da etekle otobüse binen kız üstüne ahlaksız mı ahlaksız, rezil mi rezil fantezilerini anlattığı s.kimsonik bir entry yazıp sonra tepki alınca "cinsellik bu ülkede tabu ühü ühü" diyen sefillere kadar...
mj ölünce "iyi oldu sübyancıydı" falan diyen mallardan tut da, her maçtan sonra "hakem şöyleydi, hakkımız yendi" diyen futbol salaklarına kadar... her cinsten tip bulursunuz burada.
son zamanlarda troll diye adlandırdığımız, ilgi çekmek için saçma sapan başlıkları açarak sözde tespit yapan hırboların da sayısı tavan yapınca bu sözlüğe günde girdiğim entry sayısı 5'i geçmez oldu. en azından şahsımı böyle etkilemiştir bu nefis popülasyon. biz geniş bir aileyiz. buradan michael jackson abimin de ailesine başsağlığı diliyorum.
türk insanının mevcut durumuyla doğru orantılı artıştır.
sebebi eğitim olabilir ya da dış ülkelerin, türkiye üzerindeki kültür yozlaştırılması çabaları. her ne olursa olsun "inadına akp" diyebilen milyonlarca insan çıkabiliyorsa bu ülkede, helal olsundur.
14 yaşındaki kızın striptiz yapmasıyla ilgili açılan başlıkta, herkesin, bunun affedilemeyecek derecede kötü bir şey olduğunu vurgulamasına rağmen, bir kişinin çıkıpta "kuran okuyan kızlar" haberinin linkini atarak, dini bu işe karıştırması içler acısıdır. sanki, dini kurallara uymazsak, sapıklaşırız imajı vermek istenmekte. aslında sapıklık insanın içinde olan bir şeydir. halasına, yengesine, 14 yaşındaki kıza sulanmaktır. saçının bir telini gördüğü zaman ereksiyon olmaktır. evet, sapıklığın tanımı budur. "din elden gidiyor" nidaları en çok başvurdukları slogan olmakla birlikte, vatanın elden gitmesi hiç birinin umurunda değildir.
mal mı istiyorsun? al sana mal, her yer mal. yer mal, gök mal.
belki de asıl mal bizlerizdir. kömür bedava, yiyecek bedava, iş garantisi ve bir sürü kadın. bunları reddetmek belkide en büyük mallığımızdır. kim bilebilir.
yaş olarak değil ama kendini yetiştirme ve aklını kullanmak bakımından ergenlerin, aklı fikri uçkurunda olup da sürekli kız, sevişme temalı başlık açan abazaların, tuvalette yaptığını veya birbirinden seviyesiz tespitleri dahi başlık olarak duyurmak istiyenlerin, her bişeyi kendince dalgaya almaya çalışıp da acaip bakınızlar veya akıl yoksunu ayarcık cümleleriyle entry girenlerin de içine dahil olduğu gruptur.
