her gencin başından muhakkak en az bir kere geçmiş olan gençlik hevesidir. sahil kenarında yakılan ateşin etrafında gitar çalmak ve artık kendinden nefret ettiren ''akdeniz akşamları'' parçasını en azından bir kere çalarak sükse yapmak çoğumuzun aklından geçmiştir. ancak tabiki her yiğidin harcı değildir.
ergenlik döneminde hemen hemen her gencin gönlünde yatan aslandır. bu gençlerden sadece 1-2'si azimle sarılırlar bu işe ve ileride adından söz ettiren bir müzisyen olurlar.
ergen gençlik tripleridir, kızların ilgisini çekmek için diğer elemanlardan birkaç adım öne taşır gitar kişiyi, toplu hade bi akdeniz akşamları söylendi mi ortamın kralı olur o dönemlerde..
ayrıca, üniversitemize özgü bir durum olsa gerek( kız öğrencilerin sayıca fazlalığı, ya da bana öyle görünmesi) , kurslarda kız öğrenciler ağırlıkta...
kızların gitar sesinden hoşlandığının düşünülmesi sonucu erkeklerin kendini gitar öğrenmek zorunda hissetmesidir.. hevesten ziyade hedefe ulaşabilmek için bir amaç tarzında ortaya çıkmıştır çoğu zaman.
(bkz: body ye gitmek)
ilk başta herkes heveslenerek bu işe başlar zaten.Onemlı olan yetenegın varsa onun ustune dusup devam ettırmek.Calmak kolay değildir bu aletı tabi.O yuzden zorluklarla savasılmalı.Onune gelen her notayı calmaya calısmalı.Ustune gitmeli zorlukların ki adam gibi yere gelinebilsin.
