medeni toplumların kaç tanesinde salak, aptal, gerzek, beyinsiz gibi kelimeler ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmeyip, bu kelimeleri kullananlar hakkında yasal işlem yapılmıştır ?
bir şeyin hakaret olmasıyla, o şeyin ifade hürriyetine girmesi çelişki yaratmıyor. bunu söylemeye çalışıyorum.
Terbiye sınırlarını Mehmet terzi ve ben cansın’a rahmet okutacak bir süratle aşmayı başaran yazardır. Dine diyanete Allah’a kitaba hadsizce bir hıncı vardır; Muhtemelen bayram namazında ayakkabıları felan çalınmış olabilir. parası ne ise verelim sussun!
Bu sözlük mecralarının en sevmediğim yanı bu nick altı polemikleri, aslında dozunda fena değil ama dengin olmayan birine yanıt vermek eziyet gibi. Bakıyorsun kullanılan kelimeler klasik önce bi düşük iqlu diyeyim, sonra faşistlikten dem vurayım, ulan dur hızımı alamadım iyice gaza geldim küfür edeyim hamına koym ne olacaksa olsun, mevzu genelde bu minvalde döner o yüzden hiç şaşırmadım..
Her neyse demişki arkadaş; öncelikle ‘Atatürk’e küfretmişliğim yoktur Atatürk bu sözü söylemiş mi net değil, söylediyse niye söyledi, nasıl söyledi şartlar neydi, Atatürk’ü hepinizden iyi bilirim, en çok ben bilirim’ böyle yarak kürek kıvırma çabaları. Bu tipleri iyi tanırım bunlar malum replikte bahsedilen durumun adamlarıdır ‘ne ayranımız dökülsün ne götümüz sikilsin’ kafa bu kafa yani. Bak aslan; sizin gibi tatlı su solcuları dile getirmekten çekinse de Atatürk ve silah arkadaşlarının çoğu Halis muhlis türk milliyetçisiydi, bu ülke kurulurken ana unsur türklerdi, Atatürk ve silah arkadaşları sizin gibi götünün üstünde oturarak halkların kardeşliği, aynı coğrafyanın insanlarıyız, kader birliğimiz var gibi ancak dünyadan ve tarihinden bi haber insanlar değil, aksine hep aksiyonun içinde olmuş adamlardı. Kurtuluş savaşında, Çanakkale’de, ordunun içindeki diğer unsurların nasıl savaşmadıklarını, bi sike derman olmadıklarını ve hatta çoğu zaman ordunun aleyhinde davrandıklarını bizzat yaşayarak gördüler. Öyle sana anlatılan gibi yok kürtlerle beraber savaştık, ülkeyi beraber kurduk, yok öyle bir şey, bırakacaksınız bu yalan yanlış dezenformasyonları. ‘72. ve 77. alay askerleri kürt ve araptır. bir kısmı yezidi, nusayri gibi savaşa karşı insanlardır. bunları geri alsınlar. halis türk delikanlıları olan ve eğitimleri oldukça ilerlemiş bulunan benim eski iki depo alayımı geri göndersinler’ bak bu sözü Atatürk Çanakkale savaşında söylemiş ne kadar faşistçe değil mi beyinsiz kardeşim. Mareşal Fevzi çakmak mesela, başında olduğu askeri okullara kabul edilebilmek için ilk şartı ‘aslen ve neslen Türk soyundan olmak’ tır. Bu adamlar savaşın içinde kimin nasıl mücadele ettiğini birebir gördükleri için Türkçü oldular, öyle senin gibi yalan yanlış üç beş kitap okuyup kendilerince politik çözümlemeler yapmadılar, ne demiştik adamlar aksiyon adamıydı, ömründe savaş görmemiş, götünü büyüten tipler değildi.
Gelelim diğer mevzuya ‘Türk’üm veya Kürt’üm ne farkeder belki de japon’umdur ne farkeder sizi gidi kafatasçı oğlancılar sizi. gidin başka yerde oynayın. dükkanın önünü kapatmayın.’ demiş genç arkadaşımız öncelikle kendi payıma düşeni söylemek gerekirse, kimsenin senin ırkını sikine taktığı yok, ister Kürt ol, ister, Japon, ister zenci, ister Eskimo, istersen çingene beni ya da Türkçüleri bağlamaz, bahsi geçen cümlede de ne diyor; ‘Türk ve Türkçülük aleyhinde bulunanları ezeceğiz!’ Yani cümlenin ana fikri, bir ırka ya da ırklara bir düşmanlık değil sayın yüksek iqlu biraderim. Ayrıca oğlancı olduğumuzdan bahsetmişsin diğer arkadaşları tanımam hatta bu sözlükte tanıdığım tek kişi yok ama kendimi biliyorum hayatımda hiç oğlan sikmedim böyle bir meylim olmadı böyle bir iddiada bulunman için ya beni çok iyi tanımış olman ya da benim seni sikmiş olmam gerekir. Seni tanımıyorum ve yine tekrar ediyorum seni sikmedim, önünü kapatmamızı istediğin dükkan oğlan kerhanesi ise o dükkanın önünden bile geçmek bizim kitabımızda yazmaz ama biliriz ki siz lgbtleri seversiniz, hakları için mücadele edersiniz falan filan size dostlarınızla hayırlı işler dilerim, dükkanız bereketli olsun müşteri bulamazsanız da birbirinizi sikersiniz artık, nasılsa sizin meşrebinizde böyle şeyler normal.
Bir de son paragraf var Türk ocaklarından bahşedilmiş işte bi sikim bilmeyip sallayınca böyle oluyor Bro. Türk ocaklarını cumhuriyetin ilanından önce 1912 yılında Mehmet Emin Yurdakul, Ahmet Ferit, Ahmet Ağaoğlu, Fuat sabit ağacık, Yusuf Akçura gibi Türkçüler tarafından kurulmuş daha sonra o zamanın chpsi ile aynı amaca hizmet ettiği, iki farklı oluşuma gerek olmadığı için Atatürk tarafından kapatılmıştır, senin söylediğinin aksine kar, zarar ya da kafatasçıların Türk ocaklarına dolduğundan değil yani. istersen Atatürk’ün bu konuda da açıklaması var onu da bi zahmet kendin araştır, bul ve oku benden bu kadar amme hizmeti yeter. Son bir sözüm de şu olacak; biraz oku aslan parçası önce ülkücü kime denir, Türkçü kime denir bunları bir öğren, hayatın deniz gezmiş’in yeşil parkası, ahmet Kaya’nın şiir kokan sakalları, dağda mücadele eden romantik gerillalardan ibaret olmasın, neden sonuç ilişkilerini kurmaya çalış biraz. Bir daha da uzun uzun yazdırma bana sıkılıyorum.
Bir avuç Türkçünün kurduğu ülkede yaşayıp, türkçülere tatava yapan zevat. Ayrıca klasik Türkçü kafasıyla alakalı pis bir laf çakardım ama akil baliğ olmamış Veletlerin seviyesine inmiyorum.