belki de öğrenmezlerdi onları ama etraftaki baskı onları zorladı.içinizden "yuh lan bunun bile baskısı mı olur?" dediğinizi duyar gibiyim.olur kardeşim.evde sen kendi kendine gitarını çalarken eve misafir gelir, o arada muhabbet çocuğa döner.2 klasik soru(dersler nasıl ,sevgilin var mı?)'dan sonra anne olaya girer; "bizim çocuk da gitar çalmaya başladı.".işte senin sıçtığın an bu andır.birkaç saniye içinde "hadi o zaman bize bir şarkı çalsın!" diye atlar biri.şimdi bu insanlara ne çalabilirsin?
akdeniz akşamları çalacaksın.seve seve(!).
yanında güzel şarkı söyleyen hatta güzel olan bi hatunla gitarı çalan elemanın ellerini gitarın üzerinde gezindirerek her türlü şarkının çalınabileceğine kesin gözüyle bakılabilir.
Başlık altında "parça" geçmesi nedeniyle ki akorla çalınan eserleri saymak farz olunursa da şahsen gitarda ilk tıngırdattığım eser cingıl bells'tir, evet.
"sevdan bir ateş" isimli şarkıdır. akorlar çok kolay olduğu için 3-4 denemeden sonra murat yılmazyıldırım gibi çalınabilir *. bende diyorum ki yıllar yılı niye geçmez bu şarkının modası.