leman dergisi'nin kardeşi olan ve 96 (ya da 97) yılında çıkarılmaya başlanan ömrü birkaç sene olan alternatif gezi dergisinin ismidir. seyahat anıları anlatıldığı gibi, kendini doğaya vuracaklara öğütler verilmiş (en komiği ve aklımda kalan "natur'a nasıl zıçılır"dı), bir kaç sene üstüste "geleneksel pijamalı piknik"ler örgütlenmişti.
şimdi gidiyorsun
git
oysa senden tek bir damla istemiştim
sana kocaman bir deniz sunmak için
şimdi gidiyorsun
git
ne zaman başladı bu hikaye
anımsamak zor
gençtim
hazırda fırtınalarım vardı
dörtnala sevdalarım
komazdı öyle üç-beş nöbetleri
geceler içimi acıtmazdı böyle
bir insan bu kadar eksilebilir mi?
hatırlarsan sesine uyku kaçmış bir adam vardı
bu şehrin bir yerlerinde
düşler ormanının gece bekçisi derdin sen ona
gözlerinde gizledi o seni
sen bilmedin
o adam bendim
unuttun mu
bak sevdiğin adam gülmeyi bile unuttu
seni unutamadı
işin kolayına kaçmadım
uğruna ölmedim yani
uğruna ölünecek sandığım biri için yaşadım hep
sen bunu da bilmedin
ben bir bakışına bin anlam yükledim
sen aşka kestirmeden gittin
bir hayatın özetini bırakıp avuçlarıma
şimdi gidiyorsun
git
bana karanlığın ne demek olduğunu öğretmeden
bütün ışıklarımı söndürüyorsun
bu cehennem cinayetlerini işliyorsun
sonra bunlara intihar süsü veriyorsun
yazıklar olsun
yazıklar olsun
susuyorsun
susuyorum
susacaklarım bitmiyor
hani sen sevdiğini yarı yolda bırakacak kadar yüreksiz değildin?
hani sen bana kalkmayı değil düşmemeyi öğretecektin?
nerdesin?
nerdesin?
uzun lafın kısası olmaz
anlatacağım çok şey var
hoyrat bir rüzgar gibi geldin
aklımı ve hayatımı dağıttın
şimdi gidiyorsun
git
daha ayrılığa bile çarpmadan
aşk bizden döndü
bir yılan gibi soktun koynuma kimsesiz geceleri
artık ölüm sana dokunamamaktan kötü değil
ama sana dokunmak da yasak bana
göz çukurlarımdaki karanlık bunu anlatır
sen var ya sen
allah kahretsin!
yani şimdi
gözleri sana benzeyen bir kızım olmayacak mı
yani şimdi başkaları mı sevecek seni
başkaları mı tutacak ellerini
ben saçlarını okşadığım zaman
ellerin öksüz kalırdı
şimdi gidiyorsun
git!
gitme dur ne olursun
gitme kal yalan söyledim
doğru değil ayrılığa daha hiç hazır değilim
aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var
gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim..
büyük bir tartısma sonrasından
-gidiyorum ben
+git
ve gider.
+gitme dur ne ne olursun gitme kal yalan söyledim dogru değil ayrılga daha hiç hazır değilim aramızda yaşanacak yarım kalan birşeyler gitme dur dur daha simdiden deliler gibi özledim...
feyhan güver şiiri, en az karikatürleri kadar severim.
''git tabi git...
kirpiklerime bir karadiken de sen ekle...
henüz sokaklarına bile alışamadığım bu kente ver beni ve
bakışlarının talan ettiği yerlerimi al...
öyle git...
gidersen git tabi
yıkılmaz bu şehir
yalnızca dokunduğun bütün kelebekler ölür
ellerim üşür, korkarım yağmur yağarsa
ellerimide götür...''
bedenin, ruha haykırışıdır çoğu zaman.
mide bulantısı yaptığı gibi heyecan da yaratır, kalbini sıkıştırıp durur, bıçak batar gibi nefes alamazsın sıkışır birşeyler işte orada. insan kendi kendini kovar mı, istemez mi yanında. öyle işte, bak oluyormuş.
git şimdi.
kırık kalpler durağı albümünde 2. şarkının ismidir.Olmaz böyle bir şarkı dedirten sözlere ve müziğe sahiptir.dinledikten sonra daha önce dinlediğiniz tüm 'GiT' şarkılarına bi siktir GiT çekebilirsiniz...
gidicek olanı tutamazsın,kalıcak olanıda kovamazsın. bazen kalp kal der mantık gitmek gerekir der ozaman sezen ablamızın şarkısındaki ikileme düşeriz git derken bile aslında gitmemesini isteriz ,içimiz acır sölerken ama mantık bu söletir adama bazen istemediklerini.
cemal safi denizinden bir zerre daha.
bu adamın şirleri şarkı yapılmaya ziyadesiyle müsait. eh bir de bu işin ustası olunca ortaya böyle şarkılar çıkıveriyor. orhan gencebay bestlerinden sonra bir de candan erçetin besteleri ile çıkıverse karşımıza üstad ne güzel olurdu.
gitmek istiyorsun...git! sana kal dememi bekleme, demem...hatta hemen git, fazla sevdirmeden kendini ve yüreğimde mülteciyken daha, çok da tutunmamışken hayatına, hiç bekleme, git! yarım kalmış bir rüyaydı derim, bir yıldız daha kaydı derim. hırçınlaştırır sanma bu ayrılık beni, önemsizmiş gibi yapar küllerimden yeniden doğarım. işte o an, seni kaderimden kalanlarla yaşarım. Sen git! biran önce topla eşyalarını ve git! gitki bitsin aramızdaki bu husumet, bitsin içi geçmiş iç kanama nöbetlerim. hadi git! ne bekliyorsun git! boşuna bekleme, heyecandan terleyen ellerimizi hatırlatmayacağım sana, tenhadaki öpüşleri, kaçışları, titreyen bacakları, okşamamı saçlarını sana anlatmadan kurutacağım. artık git! uzayan vedalaşmalar kalbime vuruyor, acele et! al bendeki herşeyini; kalbim dahil al ve git...Git! git de, giderken sana son sözüm; sen yokken bende, sensiz ilk günahımı gene seninle işliyor olacağım. o günahın içinde seninle kaybolacağım. ne zaman birini sevsem aslında hep sende boğulacağım. şimdi git! nasılsa ben alışkınım yokluğuna...git!
git(me!)!