kapıya yanaşınca "buyurun abim ablam buyrunnn" şeklinde üstünüze abanan garsonların olmamasıdır. adamlar o kadar geçiriyor ki kaba tabir ile gelen gelir gelmeyenin taaaa şeklinde yaklaşıyorlar olaya..
her türlü konsepti olan mekanlar. balat'ta sapır sapır açılan bilimum kafeler, lotr konseptinden tutunda marangozdan bozma salaşız biz demeye gerek kalmayan, sizde buraya gelirseniz çayımız-kahvemiz sadece ikramdır. asıl olan instegrımdaki ruh hastası arkadaşlarınıza ne kadar avam ve bohem olduğunuzu ispatlama ve fotoğrafla sabitleme şansı veriyoruzdur. bu tür alengirli siklerden hoşlanan kendini fikren ifade etmekte zorlanan veya etme gereği duymayan tüketim canavarları için kamu hizmeti kadar değerli ve elzemdir. bu arada almanya 3 attı. dakika 22.
başlıca özelliği şarap ısmarladığınızda boynunda maşrapalar asılı kır saçlı göbekli bir adamın gelip açılan şişeden boynundan uzattığı maşrapaya şarap döken, döktüğü şarabı maşrapadan bir yudum alan, başını arkaya atıp ağzındaki şarapla gargara benzeri bir hareketle şarabı bir yanağından diğerine vurduran, bir süre geçtikten sonra maşrapaya tükürüp, başını olumlu anlamında sallayan ve masada gözüne kestirdiği bir kadına ilk servisi yapan ve diğer kadınların kadehlerini de dolduran, sonra aynı işlemi erkek kadehleri için yapan, işi bitince de mütebessim bir çehreyle masanızdan ayrılan, yabancı dile "sommelier" denen profesyonel şarap tadıcı çalıştırmasıdır.
Kıyafet düzeni varsa ben takım elbiseli de olsa o mekana girmem zira alt metin olarak diyor ki mekan sahibi "bak efendi gibi giyinmiş adama gelen hesaba itiraz etmek yakışır mı?"
cafeler için söylüyorum; kapıya bisiklet asılmışsa ya da duvarlar da nazım hikmet müslüm gürses neşet ertaş ahmed arif gibi sanatçıların dizeleri varsa.