Buranin halki silahla dogar silahla buyur silahiylr olur.
Bilen bilir o yorede karisinda kizinda hepsi belinde silahla dolasir. Silahini kendi yapar. Cani gibi de bakar.
Ortaasyadaki türkler ilk olarak ata binmeyi ogrenirdi,burada silah kullanmayi ogreniyor.
Bu yapilanmanin soyle artilari olur, kullanilabilirse muthis bir potansiyel mevcut.
Silahla bu kadar ic ice insanlar zamanla tecrubesini arttirir. Yillar surecek bir surec bu. Dagdaki terorist o dagda yillarca kaliyor her seyi deneyerek en ince ayrintisina kadar öğreniyor , sen ise birak silah kullanmayi kavga etmesini bilmeyen gencecik cocuklari yolluyorsun. Psikojik, fiziken ve hicbir anlamda hazir olmayan cocuklar. Sonuc ardi arkasi kesilmeyen "Sehitler Olmez" sloganlari.
Bunun yerine orada yillar kendi tecrubesini kazanacak askerle beraber yeri gelip operasyona intikal edecek ve zamanla daha yapilanacak bolge bolge genisleyecek milliyetci vatansever gonullu kalifiye personel yapilanmasi. Nicelik degil nitelik muhim arkadaslar.Teori birkac sey tecrube her sey.
Zaman gectikce bu yapilanma daha da koklenecek ve terorle mucadelede daha etkin rol alacak. Cocuguna ogretecek isini, deneyerek beraber birlikte, teoride degil pratikte ogrenecek. Pratik herseydir arkadaslar zamaninda milyonlarca dolar harcanan "egit-donat" fiyaskosunu biliyorsunuz. Ilk haftada teslim oldular.
Tabiki sinirlar kurallar bu insanlara iyi islemeli.Burada da asıl olumsuz noktaya geliyoruz."Karadeniz insaninin asi yapisi."
Fitratta asi olan bir yörenin insani terorle mucadelede isi halladebilecek bir potansiyele sahipken, mizacen sinirlidir. Yeri gelir kendini kontrol edemeyebilir. Bu devlet yapilanmasi kontrol edilmekte zorlanabilir. Bu da olumsuz sonuclar dogurabilir. Basina buyruk hareketler. Kuvvai milliye yi hatirlayin.
Bu konu tum yonleriyle iyi irdelenip masaya yatirilirsa ne buyuk bir potansiyelimiz oldugunu farkedilecektir.Belki de asil cozumun yillarca icimizde oldugunu kesfederiz.
kimse kusura bakmasın ama bu olay devletimizin terörle mücadeledeki acziyetinin ve bezginliğinin kabulüdür.
Giresun az nüfuslu ve dağlık bir alan diye köylüye keleş dağıtıyorsunuz. izmir ankara antalya için ne yapacaksınız? terörü bitirmek için bir sistem oluşturulması gerek. bu sistemin ne olduğu üzerinde akp-chp-mhp derhal anlaşmalı ve ortak bir politika üretilmeli diye düşünüyorum.
canı sıkılnca açılım yapıp, canı sıkılınca terörle mücadele ediyormuş gibi yapan akp tabi bi bok beceremez. bu ülkeye meral akşener şart oldu artık.
Aklıma neden kurtuluş savaşı geldi benim? Devletin sağlanamadığı güvenliği halk sağlayacak bu gidişle belli ki. Durum o kadar vahim ülkede işte. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti 3-5 orospu çocuğu ile baş edemiyorsa - ki baş edemediğinden değil de neyse- ülkede bir çok şey yanlış gidiyor demektir. Ve buna rağmen hala göt yalayıcı bir kesim gülerek yaşıyor herşeye.
devlet halkını silahlandırmak değil korumak zorundadır. terörle dahi mücadele ederken hukukla sınırlı olan ordu polis asker nasıl şikayet ediyor biliyoruz. buna rağmen siviller bu mücadelede hangi hukuki sıfatla yer alacaklar?
pkklı teröristler yıllardır kırsalda çatışarak tecrübe kazanmış profesyonel teröristlerdir. bu profesyonellerin karşısına eline keleş almış mehmet amca çıkarsa sizce hangisi hayatta kalır?
bu arada pkk giresunda ilk kez görülmüyor. terörün zirvede olduğu yıllarda da şebinkarahisar tarafında pkk ile güvenlik güçleri arasında epey çatışma yaşanmıştır. giresun pkknın stratejik bir mevzi hayalidir.
arkadaşlar durum yanlış anlaşılmış olabilir devlet zorla köylüye dememiş silahı al koru kendini diye köylüler zaten 7-8 yıldan beridir başvuruyorlarmış en sonunda kabul edilmiş bu. ancak ne kadar doğru bilinmez bazı fikirlerde söylendiği gibi karadeniz adamının kafası atarsa gider tarar valla birini orası tehlike işte.. neyse onuda düşünmüşlerdir herhalde.
ne kadar da ince düşünceli arkadaşlar var aramızda.
"ya gidip hasmına sıkarsa ne olur" diye düşünüyorlar.
ne olur? ne olacak, gidip o silahla birini öldürür ya da yaralarsa gereken cezayı alır.
sanki gidip birini vuracak insan keleş olmasa, başka silahla kendini vurmayacak.
adamlar karadeniz'de evlerinde silah üretiyorlar, yani zaten her evde en az bir silah var, ama insanların birbirini vurması vakaları gayet az karadenizde.
Doğuda düğünde keleşle şov yapanlara ses çıkarmayanların hakkında sosyal analiz kastıkları olay. 750 Keleşin namlusu bunların bir tarafına girmiş belli.
gerizekalılıktır. halkın güvenliğinden kolluk kuvvetleri sorumludur. sen ordaki adama keleşi verirsen rastgele kafası birşeye bozulsa birini vursa hesabını kim vericek. seferberlik mi var işgal kuvvetleri mi halk silahlanıyor. halk silahlancaksa kodumun devleti ne işe yarıyor.
Sevgili arkadaşlar öncelikle şunu belirtmek isterim ki bireysel silahlanma bir haktır.
Sizi güvenlik kuvvetleri imdadınıza yetişene kadar koruyacak şey sahip olduğunuz savunma donanımınızdır.
Şayet kendinizi savunacak donanımınız yoksa güvenlik güçleri gelene kadar size ya da sevdiklerinize zarar gelebilir. Bu yüzden herkesin bireysel silahlanmaya önem vermesi gerektir.
Siz belki bireysel emeklilik ödüyor buna bütçe ayiriyorsunuz ama bireysel silahlanmanizi tamamlamazsaniz bireysel emekliliğini keyfini çıkaramayabilirsiniz.
Neyse bu kamu spotundan sonra gelelim habere.
Gerçekten güzel bir uygulama.
Hatırlayın geçtiğimiz günlerde dağda pkkli avına çıkan giresunlular haber olmuştu.
Hatta ellerindeki Av tüfeklerini eleştirmiş "bunlarla pkk ile mücadele edemezler" demiştik.
Devletimiz de bunu görmüş olacak ki böyle birşey yapmış.
Gerçekten güzel.
Artık pkkli itler Karadeniz dağlarından içeri sızmaya çalıştığında karşısında Av tüfekli köylüleri değil, donanımlı ve gönüllü korucuları görecek.
Askerliğini güneydoğuda yapanların çoğunun koruculara can borcu vardır. Kurucularımizin her biri birer kahraman Aslan parçasıdır.
Bu tip koruculuk sistemi ve silahlandirma olayı diğer Türk illerinde de yayginlastirilmalidir.
çok yanlıştır.
akıllara durgunluk veren uygulama.
yıllarca askerlik adı altında harcanan gençlerden sonra sıra aynı maneviyat kullanılarak geride kalan askere gidemeyecek ,potansiyele gelmiştir.
biri çıkıp "dur halkım nereye gidip ne yapıyorsun burada neler oluyor''demeli.
devletin görevi vatandaşının varlığını sağlığını huzurunu korumaktır.
hükümetlerin besleyip desteklediği vatandaşların huzurunu tehdit eden ögelere karşı vatandaşı silahlandırmak değildir.
vatandaşı neye karşı hangi temelden gelen tehlikeye karşı hangi hakla silahlandırıyor.hem de hiç bir güvencesini sağlamadan. bu vatandaşın arkasında durmadan.
kendi memleketine tatile giden milletin vekilleri bu özel durum için bile yol harcırahı alırken bu manevi duyguları kullanılan gönüllü vatandaşlar harcamaları kendi ceplerinden yapmışlar.
bir millet nasıl telef edilir,bir millet son damlasına kadar nasıl kullanılıp emek ve maneviyatı sömürülür en iyi örneği bu.
devletin gücünü hissedemedikleri için korumasız kalan halk kendi çözümünü üretmiş.bölge halkı çözüm üretip gönüllü olmuş devlet hükümet kabul etmiş.gönüllü halkın vatandaşın imzaladıkları anlaşma içler acısı.bu anlaşmayı imzalayan gönüllü vatandaşın çocuğu,eşi,ailesi gelecek kaygısı yaşayacak.
buna dur diyecek kimse yok.milletin vekilleri ne düşünüp ne yapıyor şimdi şu anda?
başkanlık sevdasına kapılmış bir adam ve onun hırslı sevdasının fırtınasında savrulan vekiller ,lağvedilmiş hükümet,bunların destekçisi muhalefet partileri ne ile meşgul şimdi şu anda?
başkanlık sistemi gelecekse direktif üzerine seçilen binali yıldırım başkan olsun meclistekilerde sorumlu oldukları bölge vatandaşıyla sorunlarıyla ilgilenlensinler .herkes sorumluluklarının işinin başına dönsün. vatandaş çok sahipsiz kaldı.
daha profesyonel çözümlerle devlet işbaşına dönsün.
Kaygılandıran olaydır. Ayrıca Yuh amk teröristin ne işi var Giresun'da dedirtmiştir. Adamlar nerelere kadar gelmiş. Yalnız uyandırayım Karadeniz insanı o sur'daki Şemdinli'deki kardeşlerinize benzemez, sikerler adamı. Terör barınamaz orada.
Ayrıca şu eğitim ve silahlandırma olayı ülke genelinde yapılsa keşke.