üşendiği için uzun gelen pantalonunu bırak terziye götürmeyi; değiştirmeyecek, yorulurum diye yemek hazırlamayarak aç kalacak, koy göte felsefesinde olan sempatik yazar.
kendisiyle fazla muhabbet etme imkanım olmadı, yeni tanışmamızdır bunun nedeni. yalnız, kaliteli, mert adam kendini her kelimesinden belli ediyor. ayrıca, kendisi harika bir galatasaraylı.
--spoiler--
ulan bunu sen de bilirsin istanbul
kaç kere yazdım kimbilir
kaç kere kirpiklerimiz kasaturalara dönmüş diken diken
1949 eylül'ünde birader mırc ve ben
sokaklarında mohikanlar gibi ateş yaktık
sana taptık ulan
unuttun mu
sana taptık
--spoiler--
benim yüzümden ekilmiş yazar. özür dilemekten başka bir şeyin elimden gelmemesi beni üzmekte ise de sıcak bir selamla üşüdüğünü gizlemiş, büyüklüğünü göstermiştir. lakin beni gölgemden tanıdığını söylemiş fakat ben ona yaklaştıkça güneşin battığını düşünmedim değil hani. neyse bu başka tartışma bahsidir, geçelim.
daha fazla attila ilhan okuması dilerim.
ps: hacı sen topçuları hazırla gerisi kolay. editör edebi bir kimliğe büründürür yazıları.*