şimdi sen orada öylece duruyorsun ama bir gün gideceksin...
ellerin tenime yapışmış, tenimi de sıyırıp gideceksin.
ve çıplak uğursuz sancılı kalacağım yaslı şiirlere sinecek kokum.
uğultulu kalabalıklarda daha çok sıkılacağım.
rast gelmeyiz!
kimse aramıyor halimi hatrımı sormuyor diye sövmeyeceğim, kendime sövme isteğim çok daha ağır basacak çünkü!
şimdi sen orada, öyle şensin ki!
şakıyan bülbül gibi gülü incitmeden öylece duruyorsun ama bir gün, gideceksin.
saçların boynuma dolanmış oysa, katlime ferman olup gideceksin.
ve tiksineceğim içinde sesini barındırmayan kuru gürültüden.
midem bulanacak.
cam bi fanusun içinde unutulmuş olacağım veya kilitlenmiş bir dolaba.
kerpetenle sıkıştırılmış gibi iç organlarım...
bu senin gidişin büyük hezeyan yaratacak...
bir deliyle bile kıyaslanamayacağım!
çılgınca dönüp duracağım kendi etrafımda nerede iflas ederse bedenim orada belki kurtulacağım.
şimdi sen orada öylece duruyorsun...
evet güzel bakıyorsun evet evet siniyorsun içime tek yanağında bi çukur açılıyor oraya gömülmek istiyorum ama sana kıyamıyorum. bir şey söyleme ahh şimdiden çılgınlaşıyorum öyle dur!
gidişin büyük hezeyan olacak, daha beter olacak.
öyle dur coşuyor içimde bir şeyler!
gidişin kıyamet olacak seziyorum.
öyle dur öyle dur ahh öyle dur!