aramızdaki mesafede gerilen
bir teli inletiyorum seninle
sesi ben duyuyorum tek,
bir şey duyduğu yok kimsenin
benden başka.
bir hülyanın hatırasında
kasıp kavuruyorum kendimi
diyorlar ki; hayat yalandır,
aşk da.
nasıl inanırım, o;
olmak istemiş de olmamış,
bir yarım nefes gibi şuramda.
sana dokunamayacak kadar
ürkek kalmış olduğum bu mesafeden,
dön/erken sen.
önce ayaklarının gerçekliğine inandır beni,
inanmak istesem de,
**senin gidişin yalandır bende... *
Görüldü yeteriyle. Görüntü var oldu bütün hallerde.
Edinildi yeteriyle. Kentlerin uğultuları, akşam ve güneşte ve her zaman.
Tanındı yeteriyle. Yaşamın durakları. - Ey Uğultular ve Görüntüler!
Gidiş yeni şefkat ve yeni gürültünün içinde.