Görüldü yeteriyle. Görüntü var oldu bütün hallerde.
Edinildi yeteriyle. Kentlerin uğultuları, akşam ve güneşte ve her zaman.
Tanındı yeteriyle. Yaşamın durakları. - Ey Uğultular ve Görüntüler!
Gidiş yeni şefkat ve yeni gürültünün içinde.
aramızdaki mesafede gerilen
bir teli inletiyorum seninle
sesi ben duyuyorum tek,
bir şey duyduğu yok kimsenin
benden başka.
bir hülyanın hatırasında
kasıp kavuruyorum kendimi
diyorlar ki; hayat yalandır,
aşk da.
nasıl inanırım, o;
olmak istemiş de olmamış,
bir yarım nefes gibi şuramda.
sana dokunamayacak kadar
ürkek kalmış olduğum bu mesafeden,
dön/erken sen.
önce ayaklarının gerçekliğine inandır beni,
inanmak istesem de,
**senin gidişin yalandır bende... *