''bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider''
söyleyen kişilerin yüzde 30 unun geri döndüğünü varsayarak bu yüzde 30 luk kesimin tükürdüğünü yalamak eylemini bunun adı aşk diyerek kamufle etme çabası içine sokan resttir.
çoğunlukla; cümleye mutahap olan canlı, nesne, objeye beslediği duygulara ve çaresizliğe gark olmuş içli insan cümlesi. gidişinin en az kalan kadar kendisini de yaralayacağını bile bile kurar. "gitmek" eylemi, belki çaresizliği, belki de kullanacak başka bir iletişim aracı kalmadığını göstermektedir.
bir tür cezalandırma biçimi olarak: etkisi muhatabın, eylemciye duyduğu hislerle doğru orantılıdır. ayıltabilir de, bayıltabilir de.
yapılabiliyor ya... pişmanlık mı? gırtlağa kadar olunuyor bence. ama geri dönüşü olmayan bir yola girdiyseniz sonuna kadar da arkasında durmak zorundasınızdır. son pişmanlık neye yarar?
çoğu insanın, söylememek için çok çaba harcadığı. işlerin bu hale gelmesini istememesine rağmen; çaresiz kalıp; sarfetmek zorunda kalınan iç burkan veda cümlesi...
sevgiliye denmiş ise asıl pişmanlığı gittikten sonra yaşayan insandır. ya gururunu ayaklar altına alıp gidecek yanına, yada gurur uğruna bir ömür çekecek. işte bu ikilem ölüdürür insanı
şairin dediği gibi;
--spoiler--
vurusun başını soğuk taş duvarlara
için burkulur..
--spoiler--