ah muhsin ünlü'nün "âlem"e fiktif-asabi selamı.
aklım çıkıyor.
dayanamıyorum.
dönüp dönüp tekrar okuyorum.
bir kitap bu kadar mı insafsız olur?
bir şiir bu kadar mı çivi çakar?
bir şair bu kadar mı imanlı olur?
meydan okumak istiyorum.
cenke susamışım.
biatı özlemişim.
itaate varmak istiyorum.
sadece sokağa çıkıp 5000 kişiyi zımbalayıp, 5000 kişiye ilan-ı aşk etmek istiyorum.
şiirlerde "yusuf" ya da "kuyu" denmesin artık.
başkaldırıya madalyası iade edilsin.
zarifoğlu gelsin.
yorganın üstüne battaniye örtenler kanaat notu olarak "pekiyi" alsın.
hatıraları hatırlatanlar kahırdan kazanlarda yansın.
hatıraları hatırlatanlar gülsuyunda yıkansın.
şems kim?
hallac kim?
latince'yi bilmek zorunda mısın?
gemileri yakanlar bana kavgayı öğretse,
sonra gelip sevdayı mıhlasalar...
bir kitap bu kadar çok şey yazdırmasa...
ben kendimi bir "halt" sanmasam...
kendime geleyim ki, herkes bana gülsün.
bu kitap ilköğretim 2'de iki kez okunsun.
dahi anlamına gelen 'de' oyundan atılsın.
ah muhsin ünlü bir şiir daha yazsın.
"[...]
ayakkabilarini kapimin önünde görmeyi istiyorum!
cünkü bu,
seni seviyorumun icine nal salmak demektir
ve hareketinin bana durdugunu akla uydurur.
oysa seni sevmem toplumu mesru kilar
ve gitmen beni dile indirger sevgilim"
"ah laikse aşkımız biter elbet bir kışbaharyaz günü
gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma
bir çınar gövdesini bir hamle daha yayar
üç içbükey komodin silah çeker vurulur
sen gidersin, denklem düşer, ben aşk olduğumu ağlarım
bir kelebek konduğu yerde bir mayın olduğunu anlar.
biliyorum lir sızmıyor şakaklarımdan
ve yüzümde şeyh çıldırtan yarıklar da yok
annem beni hep çok sevdi, kız gördüm mü ağlıyorum
modern bir alışkanlıktır ölmek, seni dogasiya seviyorum
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
fikrim $u ki obskurantizmde ulysses ile yari$ir.
$airinin sadece kendisinin anlamlandirdigi ve/veya anlamlandirabilecegi, ancak okura hicbir giri$-ciki$ kapisi gostermedigi oyle cok ki ifade, anlatim var ki.. efsane bir kitap diyemiyorum. diyememin sebepleri var cunku.
yeralti edebiyatina; populeri yeren, sistemin carkina comak sokan, muhalif duru$uyla kendisiyle yonde$ goru$ sahiplerini de yanina alarak, "kotu" olana kar$i bir duru$ yaratan, yaraya pansuman kabilinden filantropi urunu eserlere ve eser sahiplerine; goz onunde olmayip piyasala$mayana kar$i cok $ahane hisler beslemeyi ata sporu haline getirmi$iz. ust duzey bir kitap gibi duruyor mu sizce bu?
yok kendisi bastirmi$ da birtakim cevreler de bunu sahiplenmi$ler gibi bir meyil var, ben buna kilim. edip cansever'in tek bir $iirini $u kitabin tumune degi$mem desem sevenleri kizacaklar; bayiliyoruz mistisize edilmi$ olani goklere cikarmaya, bayiliyoruz az bilineni pohpohlamaya.
"kimse bilmiyor bu grubu, kesin superdir $arkilari"
"kimse izlememi$ lan bu filmi; kiymetini bilememi$ler"
"olm bu kitabi adam kendisi bastirmi$, piyasada bile yok"
orgazm oluyor musunuz $u du$unce trafiginde merak ederim. ah muhsin unlu ah, "sinemanin 50 senelik omru kalmi$tir" diyecek kadar bayagila$tirdi ya seni bu sistem, ona benim kafam girsin. kusura bakma.
en iyi ilk kitap. memleket sathına yayılmış şiirsizliğe ilaç niyetine gidecek şiirler yaralarınızı sarıyor,sonra yaralıyor tekrar sarıyor bu sarmal bir süre sonra şifozren hal alıyor. *