Bir kaç yıldır kimseyi çok sevemiyorum. Asla tam güvenemiyorum. Karşı cins ilgimi çeksede asla hoşlanamıyorum. Yeni tanıdığım insanlarla iletişim kuramıyor onları sevemiyorum. Sanırım kalbimi bir yerde kaybettim. Giderek hissizleşiyorum...
yaş ilerledikçe başa gelebilecek durum, kalbi nasır tutmuş insan deyimi vardır ya tıpkı bu durumu anlatır. insan ne kadar acı çekerse o kadar olgunlaşır derler bence eksik insan ne kadar acı çekerse o kadar geride bırakır hislerini.
belkide tamir edemeyeceği kadar büyük yara almıştır insan hisleri yüzünden.belki çoğu insanın çekmediği kadar acı çekmiştir.sevgiye,güvene,iyi niyete... hiçbirine güveni kalmamıştır belki.hisleri onun hissizleşmesine neden olmuştur.artık gözünü kapattığında çektiği acıları değilde sadece karanlığı görüyordur.
bir hafta önce dedemi kaybettim. cansız bedeni odanın içinde uzanırken, pervane ve klimalar soğutmaya çalışıyordu ertesi gün son yolculuğuna uğurlanacak olan bu yaşlı adamı. sonra kendi ellerimle kefenlenmiş cesedi toprağa indirdim. ama bir kere bile gözyaşı dökemedim arkasından. sevmediğimden değildi. dede bu sevilmez mi? ama yapamadım. 3 gün önce'de 22 yaşında ki arkadaşım trafik kazasından dolayı vefat etti. ankara hukuk öğrencisi. çok samimi değildik ama birbirimizi tanırdık. her neyse yine ağlayamadım. giderek hissizleşiyorum sözlük. bu ne anlamsız bir haldir!
Sebebi nedir bilmiyorum ama her gün yaşıyorum.
Bak böyle bi olaydan sonra ağlar normal insanlar diyorum.
Şimdi üzülmem gerekli aslında diye dalga geçiyorum kendimle. Hissizleşiyorum!
Bunalıyorum hayattan,
Sıkılıyorum her şeyden.
Sevdiğim insanlardan, değerli gördüklerimden.
Bıktım diyorum aniden! Hissedemiyorum hiçbir şey.
Acımıyor canım.
insanları üzmek bile üzmüyor beni artık.
Eskisinden de rahat bi insan oluyorum,
Rahatlığın sınırlarını aşıyorum
Abartıyorum belki de...
Duygularımı kaybediyorum
yavaş yavaş..
Takmıyorum kafama olanları
Üzülmüyorum,
Sevinmiyorum,
Ağlamıyorum,
kızmıyorum...
soğuyorum sebepsizce herkesten, her şeyden.
Tepkisiz kalıyorum Hissetmiyorum!
yanında ölene tepki verememek , sevene sevgi verememek , büyüğüne saygı gösterememek ve en önemlisi öleceğini bile bile boş yaşabilmek en büyük örnekleridir.
doğumdan ölüme kadar hayatın bize yaşattığı olaylara karşı hislerin yavaş yavaş kaybolması olayıdır. bir olay ilk kez karşılaşıldığında zor gelebilir. mesela en yakın arkadaşından darbe yemek gibi. ama bu olay 2. kez başınıza geldiğinde salla, boşver, gibi hissizlikle karşılanır. bu olay çoğu kez insanları kırıcı, yıkıcı, bölücü, psikopat hale getirebilir. lütfen dikkat edelim.
yüzündeki tatlı tebessümlerin yerini artık acı tebessümlerin almaya başlaması. güvenin, umutların yerle yeksan, kalbin taş olup yosun tutmaya başlaması.
öyle durup dururken olmaz, olabilemez. hissizleştirilmenin neticesidir. bir şekilde hayatına giren hissizler, giderek hissizleşmeni saglarlar. acıya dayanıklılık, tuza alışkanlık, şekere çaylık.. terlik altına yapışan sakız gibi sert bir yüzeye sürterek ayagının altından çıkarmaya çalışırsın o sakızı, çıkmaz tatlım. boşvericeksin.
hem nereye, ne tarafa demezler mi adama.. giderekmiş, peh.
yaralanmış olmaktır. önce hafif, sonra çok derin. yara açılıp derinleştikçe, yerleştiği son kat da, sonunda yok olur, gider. bir şey kalmamıştır ki, hissetsin.
hislerinin değer görmediğini ya da karşılık bulamadığını gördükten sonra yavaş yavaş gerçekleşen durum, oluşum sırasında anlaşılmaz bir gün kişi bir bakmış ne bir şeye üzülebiliyor ne de doya doya eğlenebiliyor.
beraber sevineceğin, beraber üzüleceğin kimse kalmamışsa çevrende, hissizleşmenin başlangıcıdır bu. yalnız kalmanın üzüntüsünü ve sevincini yaşarsın. yaşam çok sıradan bir olaydır artık. baharın gelmesi hiç ilgini çekmez, ölüm ve yaşam doğaldır, ağlamak ve gülmek saçma gelir hissizleşen insana. sevinmek ve üzülmek yoktur artık kişinin yaşamında. maddi ve manevi hiç bir değer ilgisini çekmez. sıradan bir yaşam ve sıradan bir insandır artık o kişi.
üzerine baskı yapan acımasız hayat.. soğuk kara kış.. ellerini incelmiş parkenin içinde tutman faydasızdır soğuk tipi hayatını tam ortasından savurur kar öbeklerinin üstüne üstüne. es dersin ey acı rüzgar es kaybedecek nem kaldı.hiç biriniz işlemiyorsunuz tenime...
buyumeye basladıgını anladığın anlardan biridir. keske demek istemesende yinede keskeler vardır. bu kadar agır yasamasaydım, hayatın bu kadar farkına varmasaydım dersin. her gecen gun hissizleserek cogu sey anlamını yıtırerek hayatına devam edersin. tabıkı keyif aldıgın, mutluluklar yasadıgın anlar vardır. ama onlarda bile bi acaba durur kenarda kosede.