Bir kaç yıldır kimseyi çok sevemiyorum. Asla tam güvenemiyorum. Karşı cins ilgimi çeksede asla hoşlanamıyorum. Yeni tanıdığım insanlarla iletişim kuramıyor onları sevemiyorum. Sanırım kalbimi bir yerde kaybettim. Giderek hissizleşiyorum...
her seferine daha fazla tepkisizleşmek ve her gelene daha az değer vermekten ötürü gelen ruh halidir. korkmayın üzülmeyin ne yaparsanız yapın geçmiyor. yaralarınız sizinleyken o da sizinle beraber büyüyor, zamanla içinde kayboluyorsunuz umrunda olduğunuz bir insan çıkıp geliyor ama sizin ona duygu namına verebieceğiniz bir şey olmuyor. hem size yazık oluyor hemde sevilmeyi gerçekten hakedene...
yaş ilerledikçe başa gelebilecek durum, kalbi nasır tutmuş insan deyimi vardır ya tıpkı bu durumu anlatır. insan ne kadar acı çekerse o kadar olgunlaşır derler bence eksik insan ne kadar acı çekerse o kadar geride bırakır hislerini.
hislerinin değer görmediğini ya da karşılık bulamadığını gördükten sonra yavaş yavaş gerçekleşen durum, oluşum sırasında anlaşılmaz bir gün kişi bir bakmış ne bir şeye üzülebiliyor ne de doya doya eğlenebiliyor.
güvenmek kırılmak, yine güvenmek yine kırılmak, bir daha güvenmek bir daha kırılmak en sonunda güvenmiş gibi yapıp kırılmak ve sonunda güvenmiş gibi olup kırılmamaktır. *
yüzündeki tatlı tebessümlerin yerini artık acı tebessümlerin almaya başlaması. güvenin, umutların yerle yeksan, kalbin taş olup yosun tutmaya başlaması.
buyumeye basladıgını anladığın anlardan biridir. keske demek istemesende yinede keskeler vardır. bu kadar agır yasamasaydım, hayatın bu kadar farkına varmasaydım dersin. her gecen gun hissizleserek cogu sey anlamını yıtırerek hayatına devam edersin. tabıkı keyif aldıgın, mutluluklar yasadıgın anlar vardır. ama onlarda bile bi acaba durur kenarda kosede.
üzerine baskı yapan acımasız hayat.. soğuk kara kış.. ellerini incelmiş parkenin içinde tutman faydasızdır soğuk tipi hayatını tam ortasından savurur kar öbeklerinin üstüne üstüne. es dersin ey acı rüzgar es kaybedecek nem kaldı.hiç biriniz işlemiyorsunuz tenime...