Özlemek;
yanında olmak isteğidir
gülüşünü görmek biraz da
Akkor halindeki ufuk
bakır bir tel gibi eriyip gider
kraterler ortasında kalırım
Toprak yarılır birden
su kirlenir
Burada yağmur yağıyor ama sen
Şemsiyeni almadan gel yine de
Özletiyor bu çılgın sağanak seni
Sırılsıklam özletiyor biliyor musun?
birisini çok seversiniz ya hani. sonra bi ilişki başlar. ne kadar süreceğini bilmezsiniz. onun sizi sevdiğini bilirsiniz. ona güvenirsiniz. o da size karşı aynı duyguları besler büyütür. ama her şey gibi o duygular da bir gün ölür. o duyguların ölmesinin tek sebebi aslında sizsinizdir. ya da benimkinde bendim. her şey benim için o kadar güzeldi ki arayıp sormamak, hesap vermemek, sorumsuzluğun getirebileceği her şeyi yapmak yani. her şeye rağmen uzunca bir süre size olgunlukla katlanması. sonra yine o aşırı sorumsuzlukla "ayrılalım" mesajına kafası en az o mesajı atan kadar güzel olan insanlarla gülerek eğlenerek hiç bir şeyin farkına varmayarak cevaplamak. aradan zamanın geçmesi sonucu yüreğe oturan duygu. tam olarak bu özlemek.
normaldir. evde bir vazo kırılsa insan onun boş bıraktığı yere bakınca vazoyu hatırlıyor. birçok anıyı paylaştığını insanı özelemek ve hatırlamak gayet doğaldır.
geçmişe bakıp tekrar çocuk olmayı özlemek gibi mutlu ve huzur dolu günlerde olmayı istemek gibidir. ya da soğuk bir kış günü kavurucu yaz gününde olmayı istemek gibidir. düşlersin geçmişi, yaşanaları; içini ısıtır, gülümsersin... hiç gitmediğin, hiç yaşamadığın bir şehri özlemek gibidir. hayal edersin, içini acıtır, çünkü hiç gitmemişsindir aslında oraya. geceleri ansızın uyanmak, içinde bir yerlerde bir sızı hissetmek gibidir. sessizce ağlarsın, tek yoldaşın gecedir... giden sevgiliyi özlemek, biraz acı, biraz hüzün, biraz gözyaşı barındırır içinde. yılmadan dönmesini beklemektir, inatla beklemeye devam etmektir, birgün döner umuduyla. herşeyden vazgeçmektir, mutluluktan, gelecekten, iyi ve güzel günlerden... sabırlı olmaktır. acılarla, hayatla, kendinle savaşmayı öğrenmektir. insanın yalnızlıkla verdiği bir imtihandır, biraz özler, biraz eksilir, biraz kanarsınız. tek başınıza dans etmek gibidir. özlersin özlenmediğini bile bile. giden sevgiliyi özlemek; çıplak ayakla kırık cam parçalarının üstünde yürümek gibidir. her adım da biraz daha acı işler yüreğinize. kendi içinizde gizlenmek gibidir aslında.
sonra birgün, birden bire biter herşey, ne bir sızı kalmıştır yüreğinizde ne de bir gözyaşı gözlerinizde. bitmiştir herşey, artık nefes alırken hiçbir şey batmıyordur boğazınıza. eğer hissettiyseniz böyle, bittiğini sandıysanız, yanılmışssınızdır. biten özlemler değil, sizsinizdir....