altıncı sezon üçüncü bölüm ile büyük güldürmüş dizi.
gibi her zaman enfesti de, bu bölüm nedense ayrıca hoşuma gitti. iki bin yirmi iki yılında, rahmetli* eski sevgilimin önerisiyle başladığımda, gibi dizisi ile et ve kemik olacağımız hiç aklıma gelmemişti.
gülmeyi, eğlenmeyi siktir et. günlük hayatın sikik sıkıntısı var bence bu dizinin her bölümünde.
uykusuz kalınan bir gecenin sıkıntısı var mesela bu bölümde. anlamsız, kafamızda büyüttüğümüz sıkıntılar var. günlük hayatın bir trajedi değil de, bir komedi olduğu gerçeği var.
Son bölümde resmen mest oldum.
Ya orsp Çocuğu yaka ne demek ya
Yani betimlemeye kalksam bir yakayı aynı böyle betimlemek ister ama ifade edemezdim. Yani bir tişört yakası nasıl oç yakası olabilir dmdkkkd.
6/9'da baya bir sinema filmi uzunluğun bir bölüm vardı. yılmaz, ersoy ve ilkkan'ın aslında boş boş işsiz güçsüz oturmalarıın bir tercih olduğunu gösterdiler. ve gibi'nin en büyük sorunu olan "ulan bu adamlar niye çalışmıyor etmiyor" sorunu cevaplamış oldular. bu işsiz güçsüz haller bir tercihmiş yani.
6'ıncı sezonu ben çok seviyorum. 6/2 mikrodalga bölümü bence en iyi ilk 3 bölüm arasına girer. dolayısıyla her bölümü sabırsızlıkla bekliyorum.
gibi'de adamlar dünyanın en iyi komedi dizisini çekiyorlar gözümüzün önünde. şok ola ola izliyorum.
senaryosunu normal kişiler yazmıyor. senaryo öğretmenleri yazıyor. her bölümde bir sinema filmi senaryonu yakıyorlar. gibi'nin başarısını sırrı orda bence.
6. sezonun son sezon olduğunu duyunca izlemeye ara verdiğim dizi. son 7 bölümü izlemedim ve ne zaman izleyeceğimi bilmiyorum. her 2 ayda bir bölüm izlesem 14 ay beni götürür.