- hadi cafeye gel, okeye dördüncü lazım diyen arkadas uğruna yataktan çıkıp gidince, bir baskasının yerimi coktan doldurmuş olmasına ve kalkmamasina, diğer arkadaşların da; otur seyret, çay iç demesine deliriyorum !
- sabah kalktığımda, şirketten arayan yoneticimin, bilip bilmeden beni fircalamasina, bu fırçaya sebep olan, sorumlusu oldugum bölge personelinin umarsizligina, aynı personelin genel toplantı oncesi "istifamı vercem, asicam, kesicem" deyip toplantıda yalakalik yapmasına deliriyorum..
- istesem her an verecekmiş gibi davranan hatunun, baskalarının yanında kraliçe elizabeth triplerine girmesinden bahsetmiyorum bile..
- fener, cimbom soz konusu oldugunda sokakları cehenneme çeviren yurdum insanının, ülkesine göz koyuldugunda gık çıkarmamasına allah belamı versin, anlam veremiyorum. bir de deliriyorum daha çok.
- seks esnasında çalan telefonun sülalesini, icat eden mühendisini sikeyim..
- alkol yokken ortada görünmeyen ama alkolluyken her kose basında çevirme yapan trafik ekiplerinin, uydu vasıtasıyla beni takip ettiginden kıllanıyorum.
- birisiyle konusurken, burnuma, gözüme ve bilimum yerlerime konan sineklerin götünü mümkün olsa skerim !
- görüşmenin en kritik noktasında şarjı biten telefona şarj yerine çok başka seyler sokasim geliyor!
- ayda yılda bi kavga edip sözlüğe yazdım. dayak yediğimi bariz belli eden entry haftanın ikinci en sevileni olmuş. lan olm, seviliyor muyum, sevilmiyor muyum anlayamadım. dayak yedigime sevinen mi oy verdi, üzülen mi? gel de çık isin icinden mnırzını skm.
- fotograflarda sik gibi çıkıyorum. ama sik gibi adamlar artist gibi çıkıyor. tahmin et ; deliriyorum..
- işbu entryi neden yazdığımı bilmiyorum.
- "işbu" kelimesini kullanmayı çok istemisimdir, buraya nasipmis. ama sevmiyorum o kelimeyi. "aha bu" demek gibisi yok.
yahu ne desem az olur bu vatandaş için. onun kadar güzel cümleler kuramam, affetsin beni bu yüzden. ama kankadır yahu, güleç yüzlü, sevimli insandır, candır. *
Her şey çok güzel olacakken bazı etkenlerden dolayı olayların sarpa sarması gibi bir durum var. Siz ne yaparsanız yapın düzelmiyor bu durum. Sanırım en önemliside hiç düzelmeyecek olması. Yani en azından bana göre öyle şimdilik.
Düşünsene, doğduğun günden bu güne dek yaşam limitinin tam bir yılını, 365 gününü geride bırakmışsın. Kendi ölümüne 365 gün yaklaşmışsın. Buna nasıl sevinebilir bir insan?
içtiniz mi? Oturun yasin okuyun.
