Çocukken hagi’yi Doya doya iZleyemediğime yanarım hep. O zamanlar şimdiki gibi imkan da yok. Ya zengin olup cine 5, tele 10 alacaktın eve ya da maraton gibi programlarda özet bekleyecektin. Çocuk halimle ileride Hagi’den çok daha iyilerini izleyeceğimi sanırken Sabri sarıoğlu, Mustafa sarp, baki mercimekler’i izledik.
Akşam akşam derin düşünceler sarmışken bedenimi, aklıma Hagi değil de bunun çevirmeni geldi.
Tonton ama çok da çevirmen gibi olmayan bir adamdı. Çevirmene çevirmen lazımdı ahahahahahaha. Niye geldin lan aklıma.
nice beste ve güfte dinledim ama hiçbiri, hagi hagi hagi hagi deyiş kadar huzur vermedi bana. Ercan taner'e bu enfes söyleyişleri için teşekkür ederken hagi'yi canlı izlemeye yetişememenin üzüntüsünüde bildiririm. i love you hagi!
Futbola veda ettiği maçta bir penaltı golü, bir otuz metreden monacoya ve dünya kupasında kolombiyaya attığın golün kopyası olan gol atan ve serkan'a akıl almaz bir arapası verip asist yapan oyuncu. Evet bunların hepsini futbolu bıraktığı maçta Trabzonspor gibi dişli bir rakibe karşı yaptı.
Allah'ın galatasaray'a verdiği bir lütuftur.