iğrençleşmenin doruklarındaki bir kanka grubunun şov malzemesi. bir sonraki gösterimizde berkecan osuruğunu çakmakla yakacak, finalde de uktegül burnundan ne çıkarsa yiyecek, bizimle kalın.
Gerçekten büyük bir yetenek gerektiren bir eylemdir kendisi. Zira tonlamayı ayarlamak ve geyiriği yetirebilmek oldukça zordur. Korku filmi dublajlarında kullanılan türden sesler çıkar.
bir arkadaşım vardı ortaokulda. kendisini bu alana adamış, sürekli geliştiren bir arkadaş. önceleri geğirerek "fatih sultan mehmet" derdi gülerdik. işin püf noktalarını öğrendikçe yeni kelimeler ekledi. "fatih sultan mehmet köprüsü" oldu kısa süre içinde. bıkmadı, azimle çalıştı. "fatih sultan mehmet köprüsü üzerindeki insanlar"a ulaştı. evet, sanat haline getirmişti, inat etmişti bi kere. artık profosyonel çalışmaya başlamıştı. istiklal marşı güzel bir hedefti onun için. ilk kıtanın ilk iki mısrasını söylediği vakitler koridordaki nöbetçi öğretmen etkilenmiş ki sınıfa girmişti. sanırım ödülünü vermek için bi odaya aldılar. o günden sonra geğirmeyi unuttu sevgili arkadaşım. gazlı içeçek içmemeye tövbe etmişti.
ilköğretim öğrencisi erkek çocuklarda gözlemlediğim durumdur. eğleniyorlar bunu yaparken; ben yapamıyorum şahsen ve bu durumun yetenek ve disiplinli bir çalışmanın eseri olduğunu düşünüyorum.
yaşaaaaaa.... mutluluktan uçuran başlık, evet itici ve tiksinç belki ama müthiş bir yetenektir çocukluk çağında tadı sonuna kadar çıkarılmıştır. bu şekilde "3 korner 1 penaltı" dedim.
az yukarda epey saçmaladım ama çocukluğun o hoş kokusu dayanınca mukoza tabakasına tutamadım kedimi. pardon sözlük!
her kim ki "ben yapmadım böyle bişey, ığğğ" diyorsa olay mahalinde iki ihtimal vardır:
1) yalan söylüyordur,
2) becerememiştir de ondan yapamamıştır..
evet herkes bir dönem denemiştir bunu. hatta bu satırların yazarı geğirerek komple ismini soyismini söyleyebilmiştir, ki uzundur, takdir edilesi bir başarıdır.*
(bkz: yapasım geldi dur)