kendisinin okuduğum ilk kitabı bir sahabenin hayatını anlatıyordu. hazreti aliye sadık sahabelerden peygamberin dostu ebuzer el gıfari.
kitabın ön sözüne başladım. gece 3 gibiydi. ön sözü bitirdim ama durdum. ben bu kitabı böyle yarı uykulu okuyamam dedim. çünkü o ön söz hayatımda okuduğum çoğu kitaptan daha iyiydi.
yazarın şii olduğunu biliyordum, kitapta bundan esintiler vardı. hz osman döneminde akrabalarının yaptığı yolsuzluklar vs. belgeleriyle konmuştu ortaya. ve ebuzerin mücadelesi.
her şey çok güzeldi ama aralarda öyle güzel sistem eleştirileri, islamın uğradığı tahribata ait tespitler, bazı bilgiler, vurucu fikir yürütmeler vardı ki yazarın çok geniş bir bilgi birikimi olduğunu anladım.
bi kaç kitabını daha okuyunca sadece islam tarihi üzerine ve şia hakkında yazan bilen bir yazar olmadığını daha fazlası olduğunu anladım.
nitekim düşmanları da bunu kanıtlar nitelikteydi.
belki tek kişiyle tanışma şansımı ali şeriati ile tüketmeyebilirdim ama sınırsız kişiyle tanışma hakkım olsa onunla da mutlaka tanışmak isterdim (:
buraya bunları yazma amacımda tanımayanlarla ali şeriatiyi kısmen tanıştırmak :D
Wilhelm Conrad Röntgen. Neticede adam mesleğimin babası. işimi deliler gibi sevdiğim için mi tanışmak istiyorum? Hayır. Diğerleri çok meşgul olurdu ve onların dilini anlamayabilirdim. Ama röntgen öldükten sonra çok şey değişti. O afili afili anlatırken daha afili şeyleri ben ona anlatırdım.
Atatürk. belki hayatini en çok araştırdığım kişi olduğundandır. Tarih okumayi severim çok tarihi kişilik okudum ama karakter olarak kendi kişiliğime en yakın atatürk tü %100 olmasa bile.Atatürkten sonrada Fatihle tanişmak müthiş olurdu.oda Atatürk gibi bir deha.