geçmişte yaşayan insan

    15.
  1. Artık önüne bakta duvara toslama bari diye çemkirmek istenilen insan.
    5 ...
  2. 41.
  3. Yaş aldıkça olan durum. Gençlik telaşıyla fark etmediklerimiz durulunca birer birer üşüşüyor akla. Hep "eskiden" ile başlayan cümleler kurulur istemsiz.
    Hep daha mutlu hisseder insan...
    Şimdinin dinginliği ve geçmişin mutluluğu hiç denk gelmez sanırım.
    5 ...
  4. 42.
  5. 1.
  6. bu insanların ayakları yere basmaz...
    asla günümüzden memnun olamazlar.. hep eskiden güzel olan olaylardan bahsederler..

    kıyafet seçerken son model markalar yerine 70 lerin çizgisini taşıyan geomatrik desenleri tercih ederler
    evde yeni konsept mobilya bulmazsınız.. keniden olmasa bile onun bunun eskiciye vereceği eşyayı toplar..
    türk filmlerinden vazgeçmez, hatta o zamanlar istanbul ne yeşil, ne yaşanılası bir şehirdi der..
    yeni sanatçıları beğenmez.. eski şarkıları arar bulur, bulamadıkları için aynı kafadaki arkadaşlarına başvurur...
    ahd-ı vefa duygusuna fena halde sahip, aslında mutlu olması zor insanlardır çünkü o yılların mutluluğu asla geri gelmeyecektir...
    4 ...
  7. 5.
  8. viyanaya kadar vizesiz gidebileceğini zanneden insandır. *
    (bkz: osmanlı tarihi)
    2 ...
  9. 3.
  10. romantik, geçmişi çağrıştıran, hani şu bizi sobanın üstünde kestane yaptığımız ya da mahallede topun sahibi çocuğun yaptığı piçlikleri hatırlatan sevdiğim mi yoksa nefret mi ettiğim diye beni bunalımlardan bunalımlara sürükleyen kafasında kırmızı şapkası, ellerinde elma şekerleriyle suratları şirelenmiş pembe yanaklı veletleri hatırlatan pis insanlar. yahu sözlüklerde de bunlardan çok var ama yazık ya. cidden.

    ben de çok isterdim, mahalle arasında tepiştirdiğimiz topun bizim hayatımıza etkilerinden bahsetmeyi. ya da annemizin eve doldurduğumuz arkadaşlarımız yüzünden onlar gidince azarlaması hikayelerini. ortaokul yıllarında bi türlü açılamadığım, sonra da gidip en yakın arkadaşıma yar olan kevaşeye yazdığım mektupları sıralamayı. birbirine taş fırlatmaca gibi saçma bi oyun oynarken az kalsın arkadaşımın çıkaracak olduğum gözlerini. okuldan kaçıp atari salonlarında çektiğim aduketleri. havuzda yüzmeye çalışırken boğulma tehlikelerimi. eşek kadar olmama rağmen annemle gittiğim hamamda yaşlı başlı teyzelerin, pörsümüş, sarkmış, iğrenç memelerine bakma sapıklıklarımı. pazar günü banyo yapma resitallerimi. parlament sinema gecesi kulübünü. falan fıstık. deli misiniz lan siz? bunlar ne böyle! zaten birileri tatlı tatlı, bazen sıcak bazen dişimde gıcırdatma hissi uyandıran hikayelerle bunları seriyor önünüze. kimisi hatta birçoğu, orjinal ve kimsenin aklına o anda gelmeyecek şeylerle statü zengini olma derdinde. onların durumu çok vahim. evladım, tez zamanda psikoloğa görünün. bu kadar geçmişte yaşayıp ne bok varsa anlatmak iyi değildir. embesil bir çocukluğa işarettir. benim tüm hayatıma sığdıramayacağım anıyı, sen yüzlerce satıra dökmeye kalkıyosun, ki sağlıklı bi düzen ve mantık değil bu. ha kimisi o bahsettiğim sıcacık neşeli günler, mavi boncuk tadında şeyler yakalamayı başarıyor, onlara imreniyorum. yok lan ne imrenmesi, çünkü biliyorum ki istesem kelimlerle yaptığım dansı burada da gösterebilirim. ama size ne lan benim çocukluk anılarımdan, aşklarımdan, sabaha kadar seviştiğim kızlardan, meni taneciklerimin süzülüşünden. büyüyün lan biraz. kurtulun şu geçmiş sevdasından. hem yazamıyosunuz hem de hala ah ah çocukluk, ne günlerdi be! diye içleniyosunuz. yazık.
    3 ...
  11. 30.
  12. geçmişte yaşamakla meşgul olurken günü, o anı yaşayamazlar. ondan sonra da s.kindirik bir duygu durumuyla baş başa kalırlar. bir bakarlar, 'geçmiş' dedikleri zamanın üzerinden ciddi anlamda çok büyük bir zaman geçmiş ve bu süre içinde ileri bir adım atamamışlardır. kayıp zaman insanıdır bunlar. görüldü mü arda bakılmadan kaçılmalıdır, zira bunlar kimseye mutluluk getirmezler, kendileri dahil. (bkz: kendimden biliyorum.)
    2 ...
  13. 18.
  14. yaşadıklarının etkisiyle eski güzel günleri arayan,hatırlayan insandır.
    geçmişte değer verildiğini ve sevildiğini bilen, ancak suan için, içinde bulunduğu cevre ve sosyal koşullardan hoşlanmayan, insan sevgisini yitiren insan modelidir.

    depresyonun ilk basamakları bu evrede atıldığını sanmaktayım.
    2 ...
  15. 9.
  16. yeşilçam filmleriyle ömrü akıp geçer ordaki acıların bile ne kadar mükemmel tasarlanıp yaşandığını görür.mutlulukların o eşsiz sevinciyle kendisi sevinir.bu kişiyi en mutlu görebilceğiniz zaman önüne bir yeşilçam klasiği açıp bide abur cubur koyduğunuz andır.
    2 ...
  17. 10.
  18. birinin attığı kazığı unutamayan insandır.*kendine bunu yediremez kabullenemez, bu yüzden de hep ogünde yaşar sorgular ne yaptımda bunu yaptı diye düşünür... düşünür... düşünür...
    hep o anlarda takılı kalır. ancak atılan kazığın nedenini anlayabilirse *ancak ozaman akan hayata geri dönebilir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük