bir markete girersin, gider yoğurt alırsın soğuk kısmından. kasaya doğru ilerlerken kulağından kulaklık çıkar. her zaman abuk sabuk şarkılar çalan markette senin içini cız ettiren bir şarkı çalıyordur. bir anlık bile duraklıyorsan yürürken, geçmemiştir.
Kişinin sürekli geçmişte yapmış olduklarını tekrarlayıp farklı sonlar beklediğini fark ettiği andır.
Ana problem bu zamana kadar geleceğe doğru yaşadığımı sanmamda. Aslında yapmış olduğum tek şey geçmişe doğru yaşamak. Ya da kısır bir döngüde hapsolmak şeklinde de tanımlanabilir bilmiyorum.
Sanki Ne zaman geçmişimi iyileştirebilirsem o zaman gelecek, yeni şeylerin yazılabileceği boş bir sayfa olacakmış gibi, o zamana kadar hep aynı şeyleri yaşayacakmışım gibi hissediyorum.
boş kalınca herkesin başına gelebilir. yenilikler ve farklı bakış açılarına doğru açılınca bir süreden sonra hala devam ediyorsa bugüne çekin ve çözümleyin onu.
kafanızda dolaşanları uzaklaştırmak yerine, bak ben hala burdayım çöz beni diyenleri dinleyin. en çok kendinizle bağlantıya geçin. durumu anlayın. kafamızda dönen şeylere sağlıksız ve deli söylemi tarafından değil, bana bir şey anlatıyor olabilir diyerek bakın.
her geçmiş geçmişte kalmak zorunda da değildir. eski sevgilinizi mi özlediniz? özleyebilirsiniz. onu anın, hasret giderin, neden yolunuzu ayırdığınızı tekrar düşünün. irdeleyin o neden burada hala bugünde diye. ve merak etmeyin, hepimiz kırgınlıklarımızı, en büyük pişmanlıklarımızı kolaylıkla bugüne taşıyoruz. bugünde olmaları bize faydalı ve anlamlı üstelik. bizi biz yapan şeyler, kötü anılar da unutamadıklarımız da.