yani geçmişi hatırlamaktan zevk alıyorum ama kötü anılarım hala bana acı veriyor. mesela ben 3 sene önce mescitte kendi kendime vaaz veriyordum hoca da benim mikrofonu bozduğumu sanıp bak seni buradan aşağı atarım demişti. sonra gel de nefret etme hocadan. neyse ki başka bir adam da görmüştü de ondan sonra gitmiştim. bir keresinde de 9. sınıftayken avm'de türk telekom mağazasında telefondan bir şeylere bakarken adam beni azarlamıştı hatta salak mısın demişti ve psikolojim bozulmuştu. eskisi kadar acı vermiyor belki ama yine de acı veriyor. hoca resmen beni tehdit etmiş. bir de o kadar sakin gelmişti ki ikiyüzlü hoca.
çilek kokusu gelir burnuna
taze bir yaprak
ıslak bir toprak
yine mi sen anılarım
hatıratın acıları
yaz sıcağı gülümsemesi
ve yüreğimin burkuntusu
gel beraber kömür taşıyalım
belki yanaşırsın yamacıma
yardım edeyim dersin
kız halinle yarenlik edersin
aslında sen var ya
hayatın kadar güzelsin
eğer güzel şeyleri hatırlıyorsan bir daha o güzel günlere dönememenin hüznü vardır, acı verir insana o eski sevgiler, geçmiş zaman diliminde yaşanan o tatlı anları belki bulamayacağız bir daha, eğer kötü şeyleri hatırlıyorsak o hatırlanan acı verir insana. o çok sevdiğimiz kişinin ölümü, o çok sevdiğimiz sevgili tarafından terkedilişimiz kahır olur hatırladığımız o an için. zamanın kendisini kaybedişimiz bile acı verir insana en değerli şey olan zamanın su gibi akıp gitmesi ömrümüzden alması bile acı verir insana.