zordur. hatta imkansız denilebilir. çünkü geçmiş adı gibi geçmez. okuduğun bir kitapta dinlediğin müzikte ettiğin küfürle çıkar karşına. anımsatır kendini her fırsatta. e tabi düşünmemek en iyisi. düşünmeyelim hiç birimiz.
insanın önüne açılan kapıları daha iyi görmesi ve kavraması açısından yapılması gerekir. Ama geçmişi asla unutmaması lazım. Geçmişteki tecrübeler insanların, insanları daha iyi tanımasında yardımcı olur.
bunun öncesi, illa ki geçmişi düşünmek olan durumdur. anlam farkları var. geçmişini hiç düşünmemiş olan insan, ders çıkaramayacağı için hata yapabilir, hoş, herkes hata yapar, ondan bahsetmiyorum. ama geçmişi düşündükten sonra, düşün düşün boktur işin felsefesinin, beyni körüklediğini düşünen insan, artık geçmişi düşünmemenin daha iyi olacağını anlar. her şeyi olduğu gibi bıraksak, o olanların üstüne, hikayeler yazarak her şeyi unutacağız aslında. ama biz silmeye, unutmaya çalışıp, leke bırakıyoruz. ondan sonra geçmiyor.
Geçmiş, Doğrusuyla yanlışıyla, günahıyla sevabıyla, iyisiyle kötüsüyle, bizi, biz yapandır. Tamamen geçmişten soyutlanarak, salt şimdi ya da gelecek zamana odaklanmak, insanın kendini reddetmesidir ki bu durum sağlıklı ve güvenli değildir.
Geçmişi düşünerek, geçmişin size olumlu ya da olumsuz anlamda kattıklarını gözardı etmeden, tecrübe denen, hiç bir kitaptan öğrenemeyeceğiniz o değerli bilgiyi kullanarak ama mutlaka geleceğe odaklanarak yaşamak en doğru olandır.