Canınızı, yüreğinizi, bedeninizi kanata kanata, acıta acıta geçer o sünger, en gizli bahçelerinizden...
Yumuşacık, pamucuk, hoş köpüklü bir sünger değildir o...Zımpara gibi, kese gibi, ölmüş derilerinizi, hayallerinizi, hoşnut olmadığınız herkesi ve herşeyi kazır atar bedeninizden...
Tazelenmek, umut yeşertmek, kendinizi gerçekleştirmek adına önemlidir...
Güçlüyseniz, kendinizle ve geçmişinizle inat edersiniz, yarasız atlatılabilir bir dönemdir, zımpara dönemi...
Sonrası mı? Hayat sizin, şekillendirin!!!
silmeye çalışılan yaşanmışlıklardır. geçmişe sünger çektim diyorsan benden sana sır; yok öyle bir izolasyon türü. ama fombort var, köpük var, ytong da iyi diyorlar.
geçmişe sünger bob çekme isteği oluşturan söz öbeciği. ayrıca neden sünger. yumuşak kalsın diye mi. velhasıl ne zaman bu cümleyi kullansam sevgili karakteri anmadan geçemiyorum.
"sünger ne la?" demediniz mi hiç. hani diyelim bir an sebepsiz yere ağlamaya başladın, o sünger ıslanır, sızdırır geçmişi de ıslatmaz mı, bu sefer başlarsın geçmişe ağlamaya? çekeceksen oraya kompozit bir malzeme, geleceğinden geçmişine taş da gelmesin, gözyaşı da.
belki gerçekleştirilmesi çok zordur ama gereklidir. ne de olsa insanız, vicdanımız var, sadece kendimizin değil yakınımızdakilerin yaşadığı üzücü tecrübeler bile bizi derinden etkileyebiliyor.
ama bir yandan da, hayat devam ediyor. nehre ' akma, beni bekle. ' desek de durmaz. bir şekilde devam etmek şart...
bazen ne yaparsan yap olmuyor bazen dedikten sonra yapılacaklar listesinin belkide başında gelen eylem. ilişkiyi konu alarak konuşacak olursak her şey yaşanmış ve bitmiştir. içinizden dersiniz ki biz hiç beceremedik sevmeyi de terk etmeyi de. ama bir şekilde geçmişte olan iyi kötü herşeyi unutmak zorundasınızdır. ve dile kolay olsa da gönüle kolay olmayan geçmişe sünger çekerek hayatımıza devam etmeye çalışırız.
geçmişteki acıları, hataları, yaraları, aşkları, günahları bir kenara bırakıp; temiz ve taz bir şekilde yeniden başlamak isteyenlerin yaptığı eylem.
PS: sünger çekme olayının b.kunu çıkarmamak lazım yalnız hacı. sünger, sünger, sünger.. o olur sana 40 kat yatak. sonra masallardaki gibi 40 kat süngerin altından bir nohut tanesini bile hissedebilirsin o şekil, geçmişin batar. sonra çektiğin süngerleri dürüp bir yerine s.kmak zorunda kalırsın. nahoş!
el özet: b.kunu çıkarmadan, sınırlı sayıda yapılası eylem.
geçmişe ait boklu değnekleri fırlatıp, bir tutam karanfile dokunmaktır parmak uçlarıyla.
hayatı dar eden her şeyi bütün izleriyle beraber kapı önüne koymaktır. varsın çöpçüler alsın eskittiklerinizi..
olay sadece istemektir istediyseniz o geçmişin sizden gitmesini yok olmasını, kesinlikle yapılabilmektedir. gelgelelim gitmesi gereken, unutulması gereken, sadece boşluk dolduran bir geçmişi eğer iste(ye)miyorsanız, asla çekemezsiniz efendim o süngeri... mantıklı olan çekmektir. evet gereksizdir. gitmelidir. ama olmaz, olmadığı gibi hergün hatırlatır size kendini elinde kocaman bir iğneyle dolaşan sevimsiz hemşire gibi, acısı kalmıştır çünki tatlı kısmı geçmiştir... velhasıl burda zaman demekten başka yol bulamazsınız ...
+ artık bunları konuşmak istemiyorum, geçmişe bir sünger çektim
- beni de o kadar s.kseler ben de çekerdim, haklısınız.
+ nasıl?
- sünger diyorum, fiber dokulu mu?
daha iLeri gideLerek yaLıtım oLayLarına gidiLebiLir...ısı yaLıtımı , su yaLıtımı gibi çeşitLi yaLıtımLar sünger oLayından daha etkiLidir...****
ayrıca geLecek her zaman önemLidir...geçmişten sadece ders aLabiLiriz...oturup ağLamamaLıyız geçmiş'e dair şeyLeri düşünüp...yaşandı bitti saygısızca *