Şu sıralar o kadar çok istiyorum ki geçmişe gitmeyi mesela şöyle 2010 yılına falan o yıllara gidip her şeyi tekrar yaşamayı hataları düzeltip bu günlere gelmemeyi sadece istek işte.
Her geçen sene önceki senelere duyulacak özlemdir. Şuan lise yıllarıma yaşlanınca üni yıllarıma dönmek isteyecem. Ama gerçekten eskiye dönmeyi çok isterdim. Her yönüyle daha güzeldi masumduk çocuktuk acidik fakiridik.
Tam şu an istediğim şey, 17-18 yaşlarıma pervasızca gezmelere, eve gelmemelere, şehir dışına kaçmalara, oltamı alıp tek başıma eminönüne balık tutmaya, balık bahane denizi görmek boğazı izlemek hiç tanımadığın insanlarla muhabbet etmek, meraklı turistlerle fotoğraf çektirmelere...
Daha geçmişe, çayırda uçurduğum uçurtmalara, gökyüzüne saldığım güvercinlere, eve ekmek alınca ucunu koparıp görmesinler diye poşette ters çevirmelere, atari salonlarında geçirilen saatlere, elektrik borusundan yağlı kağıt ok atmalara, tasolara misketlere çatapatlara, sokakta yenen ekmek arasına, mahalle maçlarına gazoz kapağından yılana, gramafona fonografa, uçak helikopter geçince seyretmelere, yağmur yağınca inadına bisiklet sürmelere, kartopunu canı acımasın diye ayaklara atmalara, komşu teyzelerin verdiği tereyağlı şekerli lavaşa, birinin canı sıkkınken başında toplanmalara akşam eve erken gelip kömür sobasının etrafında oturmaya...