lanet bir durumdur. bazen okulumuza, bazen işimize, bazen sevgilimize bazen sevdiğimize hep geç kalırız, hep de bahanelerimiz vardır.ya lanet otobüsü kaçırmışızdır, ya da telin saati çalmamıştır, belkide sevmeye hazır değilizdir, bahaneler uzar giderrrrr... ya hayata geç kalmak, belki de hepsinden beteri...
geç kaldım hayata, kaçan otobüsün arkasından baktım çoğu zaman küfür ederek... erkenciydim kimi zaman, beklemekten sıkılıp, oflayıp poflayarak...
ya dakik olmak, büyük yetenek...
nasılsın nasıl gitti?
alıştın mı sen de?
rahat mısın artık istanbulda?
evlenmişsin, nasıl oldu?
bulabildin mi sonunda?
hep anlattığın o meşhur huzuru
iyiyim ben
hep aynı şeyler işte
uyku hapları
yalan dolan gülümsemeler
iyiyim ben
hem sen tanırsın beni
ne yapsam ne söylesem
o geç kalmışlık hissi
son defa görsem seni
kaybolsam yüzünde
son defa yenilsem sana
hiç anlamasan da
son defa benim olsan
uyansam yanında.
inan pek yeni bir şey yok.
biraz yaşlandım tabi
seyrekleşti biraz saçlarım
bir bitmeyen gece bıraktın
ve üç nokta düşürdün
belli etmedim ben pek, tenhalaştım.