geç kalmak geç kaldığınız şeyin vakte ayak uydurmasıdır. zamana ayak uydurmayan herkes her şeye geç kalacak ve zaman her zaman alacaklı olacak, siz borçlu kalacaksınız.
Evlenmek ve yuva kurmak için artık geç kaldığımı düşünüyorum. Ne doğru kişiyi buldum ne de evlenmeye isteğim var. Evlenebilecegimi de pek zannetmiyorum nedense. Düşününce bir moralim bozulmuyor modum düşmüyor değil ama çevremde karı kız olmayışından nereden birini bulup tanıyıp evlilik yolunda ilerleyecegim diye düşününce karamsarlığa düşüyorum.
evlenmek için geç kaldım (yaş 32 ve kaybettim) meslek sahibi olmak için geç kaldım hayatımda 1 kez bile tatile çıkmadım istanbul da 22 senedir oturuyorum çoğu yerini görmedim bile. özgüvenimi kazanmak için çok çok geç kaldım.
niçin geç kaldım diye bir kitap vardı füsun erbulak'ın. neyse, bu hissin benden gittiği hiç görülmemiştir. ödevlerini yapan, iyi bir öğrenci olduğum için hep bir şeyleri erteleyerek geçirdim hayatımı. iyi bir üniversiteyi kazanınca herşey çok iyi olacaktı. üniversiteyi bitirince güzel olacaktı. hadi şu master tezini de yazayım, hadi doktoraya hazırlanayım, hadi yeterlilik sınavı, hadi tez. diye diye geldik bugüne. 30'uma sadece birkaç ay kaldı. dolayısıyla benim de yaşayamadığım şeyler oldu. iyin kötüsü erteleme olayı hala sürüyor. sorumluluk duygusu güçlü biri olduğum için önceliği hep yapmam gerekenlere verdiğim için. ömür geçiyor. sonrası şairin dediği gibi,
"dışarlarda bir omcanın dibinde
bir üzüm tanesi çürüyor azar azar
gece çürüyor
'sonrası iyi olsa ne yazar’
diyor birisi."
geç kalmışlık değil de, alışmışlık, boşvermişlik hissi daha çok gibi. geç kalmışlık görecelidir. alışmışlık, boşvermişlik hissi ise daha çok bilinebilendir.
O kadar lanet bir duygudur ki;
Bir anlık boşluk bulursam yapmadığım her ne varsa o boşlukta yapmak istiyorum.
Gidemediğim yerler, görmediğim arkadaşlar, vs..
Elbetde olmuyor o kadar çok ki bu hayatta kaçırdığım şeyler. Sığımıyor o kadarcık zamana.
Yıne yerini hayallere bırakıyor. Belki bir gün yaparım diye. Olamayacak biliyorum hani olurda olursa. Diye, Bekliyorum..
bir türlü yakamızı bırakmayandır. nasıl bir hisse artık kendini kabul ettirmeye çalışıp durur sürekli. hani kafanı durmadan çevirip başka yöne bakarsınsın da umursamadan biteviye bir el çenenden tutup yüzüne bakmaya zorla öyle bir şey. neyi kabul ettirmeye çalışıyorsun olum sen bana? hadi diyelim kabul ettik değişen ne olacak? geçen zaman ve içinde götürdüklerin geri gelecek mi? yıllar, yaşananlar zaten derin izler, yaralar bırakmış. sanki biz bu evrenden değiliz, biz kaosun çocuklarıyız. ne durmadan aklımı kurcalıyorsun? senin işin benle değil. çek git artık aklımdan, arada sırada moralimi bozan karşıma çıkmalarından. bedelini ya uykusuzlukla ya hayal kırıklığıyla ödedik.