ilk olan hep en zorudur. bebek gözleri ile göz bebekleri aynı şey değildir. ilk kez oluyormuş gibi şaşırıyorum, çünkü alışmak insanı öldürendir. yokluğa, kısıtlamalara alışamadım. bir dünya yaratılmıştı benden evvel bir türlü ayak uyduramadım. bir numara büyüktü her şey. yine de dar geldi bana ankara. bir küçüğüyle değişemezdim, yokmuş, böyle yaşanırmış burada. standart üretilmiş buralar hep. tek bedenmiş, ama herkese "o başkadır" denmiş. kanuna veyahut daha acımasızı, ahlaka aykırı sayılan hor görülmüş, örselenmiş.
ormancı kurt sanıp büyük anneyi deşmiş. içinden hiçbir şey çıkmamış. insanlığını bile sindirmiş yaşlı kadın, ormandki evinde yalnızlıktan. çok mu şey istemiş kurt. sepetten bir kurabiye de kurda çıkmamış. kaptanlar korkarmış isyandan, fırtınadan bile fazla. iki çay biri açık. biri kapalı, biri terli, biri pasaklı, biri uykucu, biri bilge, biri öfkeli. yedi cüceler pamuk prensesi. aç kalanı hani bana hani bana dedi. o da yenildi. mutlu mesut yaşadılar. onlar erdi muradına, biz yavaştan kalkalım. son bir çay, son otobüsü kaçırmadan.
karacadoğan derki;
"kahpe feleğin çemberine
atladım da geçemedim
gonca güldün elimde
suladım da ekemedim
güneş açtı gülüşünle
gölgelerden kaçamadım
sen bahardın bense güz
yeşerdim de açamadım."
yeni kalemler, yeni defterler aldım kendime
dün bir uyandım uyanış o uyanış daha uyuyamadım
bir ses çalındı kulağıma mutfaktan
aradım aradım da seni bulamadım
bulaşık yığılmış iyice dağ gibi
çamaşırları içeri almalıyım yağmur başladı
yanaklarım kurusun da gülelim diye serdiydim
kokuştu içimiz, çürüdü karardı
beni yıkarsa bu şiirler yıkar
sana son bir kez okuyamamaktan
muzdaribim şu aralar
yazmam lazım
birini daha kaybettim
nüfus politikası
mukadderat
bol toprak
cennet mekan
baş sağlığı
boş ayran kutuları...
hükümete kinleniyorum
hiçbir şey yapılmıyor
kurtarılmamız için
intihar günah
cinayet yasak
katliam etik değil
yardım eli boş
kurtarma ekibi geç
destek hatti meşgul çalıyor
bizi ölüme terketmişler
çare sizdiniz
çaresiziz
edilmiş laflar bunlar
siz yeni şeyler duymak istersiniz
çıkıp bir bidon benzinle
kendimi yaksam meclisin önünde
2 gün konuşulmaz.
şairin eli bağlı
muhalifin aklı kıt
bugün bir masum
mahkum, enfeksiyona
gitti, kurban
tıp ilermeyi bıraktı
şifa, duaların arasına sıkıştı
babannem ölmeyi unuttu
ben 20 lerimde taktım
kafayı azraile
bırak ulan yakamı
ensemde nefesi, hırıltılı
teslimiyetim reddedildi
suçum kabullenildi.
savunma yapmaya gerek görmedim
jüri idama karar kıldı
hakim kuyruğunu yaladı
siyah cüppesinin altında
varolmamız neyse de
yaşamamız müstehak mıydı?
beklemeye gelmiyor artık şiir
hemen bozuluyor
demek ki katkısız hala bir şeyler içimde
karanlık gece yükselir
ankara, adımlar soyadımın arasından daha büyük
göç etme isteği var içimde
ama ne deve var ne at
arabada mazot yok
ayağımda takat
tembellikten kıçım yosun bağladı
yazmalıydım, yazmasam delirirdim
kimi gözler benim için çok ağladı
yazmadım yine de
demek ki taburcu olmama çok var
var olalım bu gece
birlik, beraberlik, kenetlenme zamanı
kimsenin çözemediği bir bilmece
yağalım, ıslatalım kurumuş dünyayı
kendiminkiydi katıldığım son cenaze
son görevimi yerine getirdim kendime karşı
tüm parmaklarım tamdı gömülünce
yeniden doğsam yine yaşayamam gönlümce
sevdalandık iyi kötü
vardık yaşadık üstün körü
her 3 mühendisten biri şairmiş
öldük altı üstü
oturdum, gelmedi aklıma
varolmadığını unuttum, yeniden
bir ustamın kart sesi kulağımda
vazgeçmek geliyor içimden
allahın belası bir ağacın
hiç gereği olmayan meyvesinin içinde
bir ufak manasız çekirdeğin
öğütülüp değirmende
konuyor fincana
kapkara, apacı bir su
hatrı var
hem de 40 yıl
nefrete ne gerek vardı
hiç sevmiyor olman
hiç sevmemiş gibi olmanı mı lazım kıldı
1 gün bile mi kalmadı hatrım, nazım
vazgeçme ustam
beni yalnız koma
halen varsa avuç açmaya değer bir şeyler
sen vardın zamanında
yeni baştan alamam zamanı
kendi dünyamın bile olamam hükümdarı
amerikan bezi alındı
3 metre
toprak yüzlerce yıldır yaptığını yaptı
örtündü izar, lifafe
toprak hep kuru burada,
ne ilk öldürülenim ne son
kanım yetmedi sulamaya
çacuklar şadırvandan su getirdi
2 bidon
soytarı olsaydım, kellem vurulurdu
mühendis olabilseydim, kendi gemimle
boylardım suyun dibini
romantizmin okları gerçekmiş
bu akan kızıllık benden gelmiyor mu?
mahur bakma
sonun geleceğini bilirdik
yahut senin karşılaşmanmış yazılan
tren istasyonunda
benim uzaktan bir akrabamla
bir elinde seninle aynı
mahur bakışlı, yavrum.
artık aynı bebek bezine uzanmamız
kabil değil.
iyi şarap güzel şişe ilişkisi
ardında yalnız başdönmesi bırandır
iyi şarap
senin gibi
bir ufak titremiyorsa bile ellerin
yazıklar olsun benim gibi adama
utan benim adıma
başkasının yerine utanabilme erdemine
erdiremediysem, yuh ki ne yuh
rezilmiş, boşunaymış yaşamam
bitiyor dediydim kaç sene evvel
uzadı da uzadı
şimdi bırakıyorum kalemi kağıda
bir daha gelebilir miyim bilmiyorum bu dünyaya.
ilkinde 20 yılımı aldı alışmak
zor geliyor yeniden başlamak
şiire sempatim arttı
son günlerde
bir kalem bir kağıt
başkaldırıyorum evrene
haykırıyorum, kusuyorum, saldırıyorum dünyaya
sadağımda ucu tüylü kelimelerle
yayım hep gerili
duyan olmaz, işitilmez incinmişliğim
yıllar sonra yeniden denedim
uçurtma yapmayı,
rüzgar aldı götürdü.
nefesim yetmiyor üflemeye
kıyameti dindirmeye
haram diyenlere inat
düşelim meye
sabaha hatırlamayız belki
önceki gecelerimizi
saysam ne defter yeter
ne alışveriş listesi
olmayanları, yoklarıi eksikleri
gözlerini gözlerime kapatabilrsin
yüreğin açık olsun kafi
geçmişim ağır bir yük oldu sırtıma
tanıdık yerlerde, yabancı kimseler dolu
unutmam lazım, unutmalıyım ama
azrail orağıyla kapatmış yolu
vakit daraldı
bir tabela bile koymadan
mutfağın ışığı yanmıyor
gül kokuyordur şimdi odan
haybeye uğraşıyorum değil mi?
affet boşa çektiğim kürekleri
ne balık tutabildim
ne muz topladım
bir daha düşündüm de
ıssız adada bile bakamam sana
hakkıyla
sen ol çok isterdim
bu yağmur boşa yağmazdı
bu şarkı boşa çalmaz
bu sözler unutulmazdı
sen olsaydın
uyuyor olurdum.
koynunun sıcağında
kalemim ikiye kırık
defterim tozlanmış olurdu
ne gerek vardı değil mi
seni anmaya madonna
hatırlamak gerekti
nakil kalp, suni teneffüsle
bağışlanmış kan, serum torbasıyla
seni hayatta tutmaya çalışıyorum
biliyorum
ilk ben denerdim
ötenazi serbest olsaydı
doktor keyifsizdi
seve seve alırdı canımı