geç kaldığını anladığında eve geri dönenleri mevcuttur. okumaya çok meraklı değiliz ya arkadaş. zaten yoklamayı kaldırdıkları gibi okulla ilişkim vize ve finallerdi.
he bende bitirdim, gününün çoğunu okulda geçiren dangalak da bitirdi. sonuç?
"geç kaldı zuhahahahah" "ooo çok erken geldin biraz daha bekleseydin" diyip gülen orospu çocukları yüzünden girmeyen öğrencidir, lisedeyken bendim.
tam gün sistemi bulunan liselerde "yarım gün yazılırsa yazılsın öğle arası eve gider uyurum amk yada dışarda takılırım" denilerek okuldan kaçan öğrenci tipi de olabilmektedir aynı zamanda.
onlardan biri de ben olmalıyım. zaten geç geldim derste yok yazılacağım bari pisi pisine derse girmeyeyim deyip girmem geçer otururum kantine keyfime bakarım.
Benim de içinde bulunduğum öğrenci tipidir. hayır yani gireceksin hem hoca imza attırmayacak hem bir de hoca kıl ise nerde kaldın cart curt nutuk çekecek. ne lüzum var.
Aynen ben. ilk dersin sonuna doğru gelirdim ve m. yardımcısının odasına yönelirdim, hergün hergün geç kaldığımdan m. yardımcısı odada olmasa bile benim geç kağıdı masanın üstünde olurdu.
efendime söyleyeyim benim de içinde bulunduğu öğrenci tipidir. öldürseler girmeyiz. bir dönem daha okuruz ama o derse girip de bütün atlangoçların bize bakıp sebepsiz sırıtmasını istemeyiz. hele ki; kapıyı çalıp da içeri girdiğimizde hocaya sorduğumuz 'içeri girebilir miyiz?' sorusuna 'zaten içeridesin kikiki' diye cevap veren abuk arkadaşların varlığı bizi o dersten daha da uzaklaştırırlar. otobüs bozuldu, saatim çalmadı gibi yalanlara da tenezzül etmeyiz.