gezideki çapulcular polisle çatıştı, 15 temmuz şehitleri ise vatan haini şerefsizlerle. şimdi bu dörtlü denklemde iki haysiyetsiz taraf var. evet doğru bildiniz 15 temmuz gecesi stok yapan haysiyetsizler bu taraftadır. bi de gezide ölenler şehit değilken 15 temmuz'da ölenler şehittir.
Ağaç uğruna diyen gavat yazar, o insanlar sadece ağaç için değil senin geleceğin için de çıkmışlardı fakat sen gidip tayyibin götunu yalamaya devam edebilirsin.
Gezidekiler ağaç uğruna 15 temmuzdakiler o ağaçların yetiştiği toprak uğuruna öldüler.
edit: eksileyenler gerçekten ağır cahil gaza gelip eksileyence daha çağdaş olmuyorsunuz bunu bilin ayrıca böyle dar bir perspektiften dünyayı anlamlandırmaya devam edin arkadaşlar.
hayırdır kardaş allah mı oldunuz şimdi de?
kim cennetlik kim cehennemlik tartışmak size mi düştü? bu konularda haddinizi bilin.
peygamberimiz bile yahudi cenazesine saygı duyup ayağa kalkarken sizler utanmadan ölen insanların arkasından atıp tutuyorsunuz yazık bize müslümanlık sizin gibilere kaldıysa.
gezide yürekten birlikte olmak isteği vardı, diğeri ise tamamen hande fırat'ın telefonu yüzünden olmuştur. o bağlantıyı kendi yandaş kanallarından birinden yapmış olsaydı acaba ne olurdu?
Birisi kendi iradesiyle diğeri sahibinin komutuyla hareket etmiştir.
Ayrıca çomarlar açısından başka acı bir gerçek daha vardır. 15 temmuzda çomarların sahibi kişiye ulaşılamasaydı ve o komutu veremeseydi kimse kahraman falan olamayacaktı.
Gezide ölenler ortalığı yakıp yıkmışlar, molotof atmışlardır. Kendini savunan devlet de ne yapsın, tazyikli suyu ve biber gazını kullanmak zorunda kalmıştır. Bunların sonucunda batı sevici, batı uşağı olani devşirilmiş bir çocuk yanlışlıkla ölünce de ortalığı ayağa kaldırmış, bir başıbozuk çetesidir. Ulan dünkü bok, senin yaşın kaç, aklın kaç ki sen öyle yerlere gidiyorsun? Polis ne yapacaktı lan? Öbür yanağını mı dönecekti onu gebertesin diye?
15 temmuzda ise, sarıklı takkeli cübbeli kişiler tankın üzerine çıkmış, gine gezici sevicilik yapan bir örgütün uşaklığını yapanlara karşı durmuş, adeta tüm dünyayı yeniden titretmiştir. Dünya yunanlılar denize döküldüğünde ne hissettiyse, 15 temmuzda da aynen onu yeniden hissetmiştir. Bu zafer dahi kuşkusuz allahın yardımı ve inayetiyle kazanılmıştır.