çadırların getirilmesiyle beraber parka yapılacak en güzel benzetme. aralarda dolaşan seyyar satıcılar, simitçiler, bayrakçılar.. durumu tam bir pazar haline dönüştürdü. eylemin bitmesinden habersiz 'sözde' üniversite gençleri hala ellerinde sebebini bilmediği büskivileri taşların üstüne bırakmaya devam ediyor.
ilk günden beri giden, eylemlerde gaz yiyen biri olarak üzülerek katıldığım durum. Olay tamamen turistik festivale dönüşmüş durumda, gerçi kimse eylemcilerden vatanı kurtarmasını beklemiyor ama genlerimizde varolan gecekonduculuk burada da kendine alan bulmuş. Resmen her partinin bir çadırdan mahallesi var. Millet ufaktan kendine alan çizmeye başlamış, çadırının önünde küçük tüpte yemek yapan mı ararsın, çadır girişini kocaman ''yiğido 58'' yazısıyla donatanlar mı, köftecisi, karpuzcusu, seyyar biracısı, seyyar satıcısı ile kimse kusura bakmasın mülteci kampı havasına bürünmüş. Kimse bana kütüphane var, yoga yapıyorlar demesin. benim bahsettiğim zaman dilimi insanların yoğun olarak geldiği akşam saatleri. ilk günlerinde devrim havası yansıtan, sonrası gerçekten düzgün avrupai bir sosyal eyleme dönüşen olay malesef yerini '' gaz maskesi 2 lira'' bağırışlarına bırakmış durumda.